Hepimiz bir süredir tüketici finansman ürünleri arasına giren mortgage işlemlerinin düzenlemelerinin tamamlanıp, yurtdışındaki hızıyla sisteme oturmasını bekliyoruz. Bu süreç içinde de değişiklikler oluyor. Mortgage uygulamaları ile ilgili son haber ise eylül 2007 itibarıyle bankaların yanı sıra tüketici finansman şirketleri ve leasing şirketlerinin mortgage yapabilmesi…
Şimdi ev alacak olan tüketici düşünüyor. Ben zaten bankaya gidip mortgage yapabilme imkanına sahibim. Faiz oranları leasing’lere göre daha düşük. Vadeler şimdiye kadar rastlanan vadelerin çok çok üzerinde. Bu durumda ek bir finansman şirketi aramaya ne gerek var diye düşünebilirsiniz…
Gerçekten de genelde leasing şirketlerinin faiz oranları bankalara göre daha yüksek. Ama bankalara göre öyle avantajları varki, tüketici durumunu iyi değerlendirirse bazen leasing yoluyla mortgage yapması daha mantıklık duruma geliyor.
Öncelikle leasing işlemlerinde çok ciddi bir KDV avantajı var. Gayrimenkul satın alınırken %1 KDV ödeniyor. Daha sonra da her kira için %1 KDV daha alınıyor. 150 m2’den daha düşük konutlarda bu avantajın önemi yok. Çünkü zaten KDV bu işlemlerde %1. Fakat 150 m2’den büyük konutlarda KDV oranı peşin ya da banka vasıtasıyla alımlarda %18, leasing şirketi vasıtasıyla alımlarda %1. Bu durumda leasing yapılırsa kira tutarları bankadan yapılan mortgage’a göre çok daha düşük çıkıyor. Hatta kısa vadelerde, kredi faizleri de son yıllarda düşük olduğu için leasingle yapmak peşin fiyatından bile ucuza gelebiliyor. (Düzeltme: 30.12.2007 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla leasing’de KDV oranı avantajı kaldırıldı.)
KDV avantajını kullanamayan tüketicilerin bile leasing yapmak için başka sebepleri vardır. Leasing şirketleri bankalara göre çok daha dinamik yapıdalar. Bankadaki bürokrasi daha küçük kadrolar ile faaliyet gösteren leasing şirketlerinde çok daha az ve işlem hızı çok daha yüksek. Bu durumda da hızlı krediye ihtiyacı olan tüketicilerin leasinglere yönelmesi yerinde bir karar olacaktır.
Leasing yoluyla mortgage yapmak bir başka sebep ise kredi süreci. Leasing şirketleri bankalara göre küçük üreticiler ile daha fazla deneyime sahip. Bu nedenle de tüketicinin evrakları yerine gerçek anlamda kazandıkları parayla ilgileniyorlar. Bankaların kredi vermediği pek çok kişiye leasing sirketleri çok daha kolay kredi çıkarıyor ki, bu kişiler reel olarak gelirleri yüksek kişiler olduğundan kredi geri ödemelerinde problem çıkma olasılıkları düşük oluyor.
Sonuç olarak 150 m2’den büyük konut alacak tüketiciler, hızlı işleme ihtiyacı olanlar ve de bankadan kolay kredi çıkaramayacağına inanan, fakat aslında kazancı iyi olan kişilerin mortgage için leasinge başvurmaları daha uygun bir alternatif olabilir.