Bildiğiniz gibi AKP milletvekili Ahmet İyimaya tarafından kredi kartı faizlerinde üst sınırın düşürülmesi ile ilgili verilen kanun teklifinin ardından, bankacılık sektöründen gelen tepki ve yorumlara Merkez Bankası eski başkanı Süreyya Serdengeçti de dahil oldu. Her ne kadar ilgili kanun teklifi gelen yorumlardan sonra gündemden çekilmiş olsa da Serdengeçti’nin kredi kartı hakkında bulunduğu yorum, ürünün amaç ve fonksiyonalitesini açıklaması açısından önem taşımakta.
Serdengeçti 2008’de Türkiye Ekonomisi: Neredeyiz konulu toplantıya katılmak üzere geldiği Adana’da, “Kredi kartı faizi yüksek olur, alçak olması düşünülemez. Kredi kartları bir ödeme aracıdır. Bu nedenle bir kredi enstrümanı veya tüketici kredisi olarak değerlendirilmemeli” diye konuştu.
Gerçekten de kredi kartının bir tüketici kredisi olarak değerlendirilmemesi ve bu amaçla kullanılmaması konusu kritik önem taşımaktadır.
Kredi kartlarının bir çeşit tüketici kredisi gibi değerlendirilmesi sadece Türk tüketicilerinin yaşadığı bir algılama sorunu değil. Özellikle Amerika ve İngiltere gibi servis sektörünün gelişmiş olduğu ülkelerde de kredi kartları yaygın bir şekilde yanlış algılanıyor.
Kredi kartını ürün olarak sunan firmalar ise bu yanlış algılamanın sonucu olarak, kazandıkları yüksek faiz gelirleri nedeniyle algılamanın düzeltilmesi konusunda pek aktif değiller. Aslına bakarsanız bu, sigara şirketlerinin herhangi bir kanuni yaptırım olmadan sigara paketlerinin üzerine sigara sağlığa zararlıdır yazısı yazmasını beklemek gibi safça bir beklenti olacaktır.
Önümüzdeki günlerde tüketicileri çalkantılı günlerin beklediği Türk ekonomisinde, bu çalkantıların hangi ölçeklerde yaşanacağını tüketicilerin kredi kartı kullanımında ne kadar bilinçli davranacağı belirliyor olacaktır.