Geçtiğimiz birkaç ay boyunca web sitemizdeki kredi kartı ödemesinde gecikme durumu, KKB sorgulamaları ve TCMB karalistesi ile gibi başlıklara olan ilgide artan bir talep görüyoruz. Bu artan talebin sebebinin tüm dünyada yaşanan kredi krizinin neden olduğu likidite sıkışıklığı olduğunu düşünüyoruz. Likidite sıkışıklığı nedeniyle tüm dünyada kredi veren kuruluşlar gibi Türk bankalarının da kaynak bulma maliyetleri oldukça yükseldi ve bu durum da bankaların kredi başvurularını değerlendirirken daha seçici davranmalarına, aynı zamanda borçlanma maliyetlerinin artmasına sebep oldu.
04.09.2008 tarihli Referans gazetesinde çıkan bir habere göre son dokuz ay içerisinde tüketicilerin bankalardan şikayeti %277 artış göstermiş. Tam rakamlardan bahsedersek Haziran ayı itibariyle 1 milyon 823 bin adet bankalar ile ilgili tüketici şikayeti mevcut. Bu şikayetlerin %72’sinin kredi kartlarıyla ilgili olduğuna göre, kredi kartı ile sorun yaşayan 1 milyonun üzerinde tüketici mevcut. Kredi kartları nedeniyle bankalar ile yaşanan sorunlar incelendiğinde belli başlıklar öne çıkıyor. Bu dikkatimizi çeken başlıkları sizlerle paylaşarak en azından bizi takip eden okurlarımızın arasından yeni mağdurların çıkmasını önleyebilmeyi umuyoruz.
Asgari tutarın ödenmemesi
Bankalar ile kredi kartı kullanımı konusunda yaşanan güncel sorunların başında kart borcu ödemeleri ile ilgili sorunlar yer alıyor. Kredi kartı müşteriye bir aylık kredi (son ödeme tarihinin ekstre kesim tarihi + 10 gün olduğunu düşünürsek aslında toplam süre 40 gündür) kullanma imkanı sağlar. Bu süre sonunda tüketici borcun tamamını bankaya geri ödediği sürece avantajlı durumdadır. Sürenin sonunda yani son ödeme tarihinde dönem borcunun tamamını ödeyemezse, ödeyemediği tutar üzerinden bankaya normal kredi maliyetlerinin birkaç misli bir faiz ödemek zorundadır. Son ödeme tarihinde ilgili ekstre bakiyesinin asgari %20’sini (asgari tutar Türkiye’de kredi kartı kanunu ile dönem borcunun %20’si olarak belirlenmiştir) ödeyemezse gecikmeye düşer. Gecikmeye düşen müşterinin kimlik bilgileri, gecikmede olan borç tutarı ve ne kadar süredir gecikmede olduğu bilgilerinin bulunduğu ilgili banka tarafından KKB veritabanında bir kayıt olarak yaratılır. Bu kayıt KKB’ye üye tüm kuruluşlar tarafından kredi ve kredi kartı başvurularında referans bilgi olarak kullanılmak üzere sorgulanabilir.
KKB kayıtlarında yer alan kredi performansları, özellikle mortgage gibi uzun vadeli yüksek meblağlı kredi başvurularında, tüketicilerin borç ödeme disiplinine sahip olup olmadığını göstermesi açısından önemli bir kriter olarak kabul edilir.
Kredi kartı başvurularında ise değerlendirme şirketin kredi politikasına göre farklılık gösteren bir kriterdir. Bankalar genellikle kara listeye girmiş olan kişilere kredi kartı vermeme eğilimindedirler. Ancak kredi kartı ürününde yasal veya idari takibe düşmemiş ancak çeşitli gecikmeler yaşamış müşteriler, sahip oldukları riske (tüketicilerin üzerlerinde bulunan açık kredi kartlarının ve kredilerin limitlerine risk denir) bağlı olarak karlı müşteri olarak tercih edilip kart verilmesi mümkün olabilir. Piyasada az sayıda kredi kartı olup kuvvetli bir tahsilat organizasyonu olan bazı bankaların bu politayı benimsediklerini biliyoruz.
Kısacası son ödeme tarihinde kredi kartı borçlarının asgari tutarını yatıracak mali kaynaklara sahip olmak ve buna dikkat etmek kritik önem taşıyor. Eğer borcunuzu ödemeyeyip idari takibe düşer ve kara listeye girerseniz, tekrar kredi kartı veya kredi alma şansınız oldukça azalacaktır. Eğer düzenli bir geliriniz yoksa veya kart borçlarınızı düzenli ödeyebileceğinize dair şüpheleriniz varsa, ileride bir ihtiyaç halinde almaya mecbur kalacağınız krediyle ilgili başvurunuzun önünün kesilmemesi için kesinlikle kredi kartı almaktan kaçınmanızı tavsiye ediyoruz.
Kredi kartı ile ödenen sigorta primleri
Kredi kartı kullanımında yaşanan diğer bir sorun ise bankalar tarafından kredi kartı ekstrelerine yansıtılan sigorta primleri. Sigorta, modern dünyanın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri. Özellikle tüketici finansmanı ürünlerinden faydalanan bireylerin doğru sigorta ürünlerini almalarının sağlıklı bir davranış olduğunu belirtmeliyiz. Ülkemizde hasar prim ödemelerinde sigorta şirketlerinin lehine olan bir uygulama vardır. Sigorta sektöründe “sebepsiz zenginleşme prensibi” olarak bilinen bu uygulamada, tüketici mali durumunun çok üzerinde bir sigorta primi ödeyerek bir sigorta poliçesi yaptırabilir. Risk gerçekleşip hasar ödeme durumu söz konusu olduğunda ve sigorta şirketi bu durumu farkettiğinde, bu prensibi esas göstererek sigortalıya fazla ödediği primi iade ederek ödemesi gereken hasar miktarını büyük oranda azaltabilir. Dolayısı ile en çok sigorta primi ödeyen, her zaman güvende olmuyor malesef. En azından ülkemizde bu durum böyle. Doğru riskleri belirlemek ve mali durumunuzu gözden geçirerek uygun teminat ve primlerle bu riskleri güvence altına almak önemli.
Ülkemizde kredi borcu sigortası alanında faaliyet göstermek amacıyla yeni açılan Cardiff ve Genworth Financial gibi bu konu üzerinde uzman sigorta şirketlerinin yanısıra; eski adıyla Garanti Sigorta yeni adıyla Eureko sigorta, Aksigorta, Ergoİsviçre Sigorta, Allianz sigorta gibi yabancı sigorta devleri ile ciddi ortaklık ilişkileri bulunan sigorta şirketleri de benzer ürünler sunmakta. Bir seneden fazla bir süredir aynı işyerinde çalışan ve tüketici finansman ürünleri kullanan bireylerin, bu şirketler tarafından bu amaca yönelik ürünleri inceleyerek yıllık toplam brüt gelirlerini aşmayacak tek bir poliçe yaptırması uygun olacaktır. Böylelikle beklenmedik bir şekilde iş veya iş gücü kaybı yaşamaları durumunda finansal kayıplarını minimize edebilirler. Ama bunu yapmak isteyen tüketicilere tavsiyemiz referans gazetesindeki ilgili haberde de belirtilen, bankaların özellikle son dönemde artan agresif satış stratejilerinin bir parçası olan tele marketing veya dış arama olarak isimlendirilen satış ekipleri tarafından telefonla yapılan teklifleri kabul etmek yerine, sigorta acenteleri veya internet vasıtası ile ürünleri inceleyerek sigorta ürünü almak olacaktır. Unutmayınki, telefon ile size satış yapmaya çalışan insanların hemen hepsi sabit olarak cüzi bir ücretle çalışan ve yaptıkları satışlar neticesinde prim alarak geçimini sağlayan kişilerdir. Bu insanlar haklı olarak size ihtiyacınız olmayan bir ürünü, para kazanma motivasyonu ile ağzınızdan girip burnunuzdan çıkmak suretiyle satmak isteyecektir. Bu gibi aramaları uzatmadan kısa tutup olumlu bir tepki vermeden kapatmak en doğru hareket olacaktır. Ürünü size satmaya çalışan telefonun ucundaki kişinin işi size satış yapmaktır, ne sattığının önemi yoktur. Bu gibi aramaları uzun tutup net bir şekilde olumsuz cevap vermeyen, ancak olumlu da cevap vermeyen fakat bir sonraki ekstresinde hiç ihtiyacı olmayan bir prim ödemesiyle karşılaşan tüketici sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu gibi mağduriyetleri önlemek için bankaların size iletmekle yükümlü oldukları kredi kartı ekstrelerini düzenli olarak vakit ayırıp incelemenizi tavsiye ederiz. Ekstrelerde onay verilmemiş bir harcamaya rastlanması durumunda da vakit kaybetmeden ilgili bankaya harcama itirazında bulunmak gerekir.
Özellikle bakmakla yükümlü oldukları yakınları olan ve tüketici finansmanı ürünleri kullanan bireylere, kendi başlarına gelebilecek herhangi bir kaza nedeniyle sevdiklerinin mali sıkıntı içine düşmelerini önlemek için yıllık brüt gelirleri kadar senelik ferdi kaza sigortası yaptırmaları da yardımcı olacaktır. Ferdi kaza sigorta primleri kredi borcu sigortası primlerinden daha düşük olmaları açısından ekonomiktir. Öte yandan burda da riski ve primi belirlerken Sigorta şirketleri tarafından sıkça arkasına sığınılan “sebepsiz zenginleşme” prensibini dikkate almakta fayda var.
Bugün sizlere tüketicilerin güncel olarak yaşadıkları kredi kartı ile ilgili sorunlardan ikisinden bahsettik. Bir kere daha hatırlatmak isteriz ki bankalar ve diğer finansman kaynağı sağlayan kuruluşların sunduğu ürünlere bakıldığında kredi kartı kesinlikle uzun süreli borçlanma aracı değildir. Üç aydan fazla sürecek borç ilişkisine girilecekse, bunun için kredi kartı kullanmak yerine tüketici kredisi kullanmak en doğru hareket olacaktır. Son olarak, malesef her banka borç transfer kredisi sunmuyor. Öte yandan ödemelerinizde bir aksama yoksa ve kendinize ait bir eviniz varsa veya yeni evliyseniz krediye başvururken eviniz veya (kendinize ait veya ailenizden birine ait) evlenip yeni taşındığınız evin gerekli tadilatları için kredi istediğinizi belitrmeniz, kredi başvurunuzun olumlu cevaplanmasında etkili olabilir.