web statistics

Krizi Doğru Tüketici Finansmanı Ürünleriyle Atlatmak


Akbank’taki işten çıkarmaları duyunca eminizki hepiminiz aklına aynı soru gelmiştir, sıra bana mı gelecek? Akbank haberinin medyaya yansımasın sebebi Akbank’ın Türkiye’nin köklü bankalarından biri ve işten çıkarılan kişi sayısının çok olması. Ancak medyaya yansımayan işten çıkarmalar da devam ediyor ve konuşulan sayılar azımsanacak gibi değil. Kısacası daha kendine bu soruyu soramadan kapı önüne konanlar şimdiden çoğunluk oluşturmaya başladı.

Ekonomik kriz devam ederken kafamızdaki en büyük diğer soru işareti de bu krizi mali bir kayıp olmadan nasıl atlatacağımız. Geliriniz doğru kullarak, harcamalarınızı planlayarak giderlerinizi doğru tüketici finansmanı ürünleriyle desteklemek sizi bu krizden sağ salim çıkarabilir.

Bu yazımızda yukarıda bahsettiğimiz soru işaretlerine cevap aramaya çalışacağız.

İş hayatı ile ilgili bilinmesi gerekenler

Serbest meslek tecrübemiz yok denecek kadar az. Ama hala ücretli olarak çalışanlar olarak, iş hayatı konusunda paylaşabileceğimiz birkaç konu var. Öncelikle tüketimin devam edebilmesi için bir gelir gerekir. Bu gelirin düzenli olması tercih sebebidir. Düzenli gelir için de bir meslek sahibi olmak şart. Düzenli geliri daha olumlu yönde geliştirebilmek için ya terfi etmek yada daha iyi şartlarda başka bir iş bulmak gerekir.

Ekonomik şartlar ne olursa olsun iş en iyi çalışırken bulunur, bunu her zaman akılda tutmakta fayda var. “Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür” misali bir görev için bir personel alımı gerçekleştirirken yöneticiler tercihlerini rakiplerinde görev yapan kişilerden yana kullanmak isterler. Böylelikle rakibinin işine yarayan kişiyi işe alarak, elde edecekleri kazancı iki katına çıkarmış olurlar. Bu sebeple iş görüşmesinde yapmanız gereken en önemli şey, görüştüğünüz kişiyi işe yarayacağınıza ikna etmenizdir. Ancak bunu yaptığınız taktirde daha iyi şartlarda bir iş bulmanız söz konusu olabilir. Eğer işsizken bir iş görüşmesi yaparsanız, size yapılan teklif ile çalışan bir adaya teklif edilen şartlar farklılık gösterebilir.

“Uluslararası standartlar ile faaliyet gösteren kurumsal şirketlerde her işin bir skalası vardır. Adayın çalışıyor olup olmadığının yapılacak teklifte bir etkisi olmayacaktır” şeklinde geyikler duymuş olabilirsiniz. Ama uluslararası şirket olsun olması tüm şirketler kar amacıyla faaliyet göstermektedirler. Karı maksimize etmek de ancak önünüze çıkan fırsatları değerlendirerek olur ve personel gider maliyetlerini azaltmak da bir kar fırsatıdır.

Krize rağmen krizle beraber yaşamak

Olan bitene rağmen hayatımızı yapabildiğimiz kadar normal sürdürmeye çaba sarfetmemiz gerekiyor. Tabi bununla beraber temel önlemleri de almak gerekiyor. Öncelikle bu dönemde kazandığımızdan fazlasını harcamamaya çok dikkat etmeliyiz. Bu gerçeğin bilincinde olmak, buna uygun aksiyon almak en önemli gereklilik.

Bir alışveriş yapıyorsanız ve bu alışverişi taksitli gerçekleştirecekseniz, alacağınız ürüne ihtiyacınızın ne kadar gerekli olduğunu objektif olarak bir kere daha değerlendirmelisiniz. Evde çalışan bir televizyonunuz varken, sırf kriz nedeniyle kampanya yapıldı diye LCD TV almak buna iyi bir örnek olabilir. Herşeye rağmen alım kararı veriyorsanız, o zaman bu alışverişi nasıl gerçekleştirmeniz gerektiği yönünde doğru seçimi yapmanız işinizi kolaylaştıracaktır.

Nakit alışverişler özellikle bu dönemde çok büyük indirim oranları alınmasına imkan verse de avantajlı olmayacaktır. Birikimi olan tüketicilerin, özellikle bu birikimlerini likit pozisyonda tutarak güvenli ve iyi getirilere ulaşması mümkün. Dolayısı ile dayanıklı tüketim malzemeleri alırken kredi türevi ürünler kullanmanız daha mantıklı.

Dayanıklı tüketim malzemeleri alışverişinde kredi kartı ile taksitli alışveriş uygulanabilir bir yöntem. Tüm pratikliğine rağmen taksit tutarları nedeniyle en az bir sene boyunca aylık kredi kartı ekstrelerinizi şişireceğinizden ve ilerleyen zaman içerisinde kredi kartı geri ödemelerinizi taksitlendirme olasılığı artabileceğinden, bu yöntemi önermiyoruz. Satın alma sürecini çok hızlandıracağı bir gerçek, ancak belki de sürecin biraz uzaması tüketicinin kararını yeniden değerlendirebilmesi için ihtiyacı olan bir şeydir kim bilir?

Tüketici kredisinin; televizyon, buzdolabı gibi dayanıklı tüketim malları için en ideal tercih olduğunu düşünüyoruz. Öncelikle herhangi bir peşinata gerek yok. Ürün bedelinin tamamı için kredi çekebilirsiniz. Tabi krediye başvururken dikkat etmeniz gereken bazı detaylar mevcut.

Tüketici kredisi ile ilgili pratik bilgiler

Krediden bahsederken ürünün tabiatından kaynaklanan bazı dikkat edilmesi gereken detaylar var. Kredi tutarı, faiz oranı, vade, ödeme planı ve faiz dışı masraflar bunlardan en önemlileri. Kredi veren kurumlar bu detaylarla işi yürütürler, dolayısıyla kredi alacak tüketicilerin de karşılaştırma yaparken bu parametlereli dikkatle incelemesi gerekir.

Kredi için doğru vade nedir?

Bizim görüşümüze göre tüketici kredisi ile satın alınan bir ürün için en doğru vade, o ürünün garanti kapsamında olduğu süreden % 10 daha azına denk gelen süre olmalıdır. Tüketici yasasına göre bir ürünün garanti süresinin asgari 24 ay olduğunu kabul edersek, böyle bir ürünün kredi ile satın alınması durumunda girilmesi gereken maksimum vade 22 ay olmalıdır. Bazı durumlarda kredi geri ödemeleri tüketicilerin bütçesini zorladığında, vadeyi uzatarak çözüm bulmaya çalışılıyor. Ancak alınmak istenilen ürünün garanti süresinden %10 eksiğine denk gelen vadelerdeki taksitler de bütçenizi zorluyorsa, tercih ettiğiniz ürün bütçenize uygun düşmüyor ve sizin için doğru olan ürünü almıyorsunuz demektir.

Ödeme planı

Kredi veren kurum, sözleşme imzalamadan önce size aylık taksitlerinizin ne kadar olduğu, ne zaman ödenmesi gerektiği ve bunun ne kadarının faiz, ne kadarının anapara geri ödemesi olduğunu gösteren bir belge göstermek zorundadır. Sözleşme imzalarken bu ödeme planını da imzalamanız istenir. Bu planın bir kopyasını da kendinize almayı ve gerektiğinde ulaşabileceğiniz bir yerde kredi sözleşmesinin kopyasıyla beraber saklamayı unutmayın. Aylık geri ödeme tutarınızı en net bir şekilde buradan takip edebileceğinizden, nakit akışınızı tahmin etmeye yarayacak diğer bütçe faaliyetlerinde yardımcı olacaktır.

Kredi ile beraber açılan hesaplara dikkat

Eskiden olsa bu konuya dikkat çekmemize gerek bile kalmazdı. 2001 krizinin ardından gerçek bankacılığı öğrenmek zorunda kalan, ücretli bankacılık prensiplerini benimseyen bankalar ve diğer kredi veren kurumlar kredi hatta kredi kartı verdikleri müşterilerine vadesiz hesap açmaya özen gösteriyorlar. Kredi borçlarının geri ödenmesinde kolaylık sağlayacak bu uygulama ile ilgili paylaşmadıkları bir bilgi dikkatinizi çekebilir. Uygulama bankaya göre farklılık içerse de, kurumlar her açılan hesaptan bir hesap işletim ücreti alıyorlar. Hesap işletim ücretini yıllık veya üç aylık almayan kurum yok gibi bir şey. Kredi şartları konuşulurken bu konunun netleştirilmesine özen gösterin ve kredi sözleşmesinde hesap işletim ücreti ile ilgili bir ibare olmadığına emin olun. İmkanınız varsa pazarlık edin. Hesap işletim ücretinin yanısıra, bir de ekstre gönderim ücreti vardır. Aylık olarak gönderilen ekstrenin ücreti müşteriye direk yansıyabilir. Böyle bir gönderimin olup olmadığını, varsa maliyetinin size yansıtılıp yansıtılmayacağını sormanızda fayda var. Size olmadığı söylenmiş olsa bile imzaladığınız kredi sözleşmesinde söylenilenin aksine bir madde olup olmadığına göz atın. Verilen sözlerin, yanınızda bir şahit yoksa hakkınızı ararken pek bir yardımı olmuyor.

Tüketici kredilerinde sigorta

Tüketici ve mortgage kredileri söz konusu olduğunda, sigorta primleri faiz dışı masraflar kapsamına giriyor. Ancak içinde bulunduğumuz günlere bakıldığında, krediler ile birlikte yapılan sigortalara ait primlerin o kadar da gereksiz masraflar olmadığını görüyoruz.

Ferdi kaza sigortası

Özellikle 30 yaşın üzerinde veya evli kişilerden tüketici finansman ürünlerini düzenli olarak kullananların her yıl yıllık brüt gelirleri kadar bir ferdi kaza poliçesi yaptırmalarını öneriyoruz. Böylelikle başlarına gelebilecek herhangi bir talihsiz kaza durumunda sevdiklerinin en azından finansal kayıplarını asgariye indirmiş olurlar.

Hayat sigortası

Bir seneyi aşan vadelerdeki tüketici kredilerinde, standart 1 senelik vadelerde kredi alacağınız kurum maalesef ferdi kaza poliçelerinden fazlasını talep edecektir. Kurum size anlaşmalı olduğu kurum üzerinden kredi tutarına ve vadesine uygun bir hayat sigortası satmaya çalışacaktır. Bu sigortanın priminin fahiş olmadığını düşünüyorsanız, yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı çekinmeden kurumun yönlendirdiği kaynaktan böyle bir poliçe alabilirsiniz. Hayat sigortası prim tutarının adil olup olmadığı ile ilgili şüpheleriniz varsa Türkiye’de faaliyet gösteren hayat sigortası şirketi acentalarına başvurarak benzer teminatlara alternatif fiyatlar alarak kıyaslayabilirsiniz. Unutmayın hayat sigortası ile emeklilik sigortaları farklı sigorta türleridir. Elma ile armutu karşılaştırmadığınızdan emin olmanız gerekir.

İşsizlik sigortası

Daha önce sizlerle paylaştığımız tüketici finansman ürünlerinden kaynaklanan borçların sigortaları üzerine uzmanlaşmış şirketler olan Genworth Financial ve Cardiff Türkiye’de faaliyete başlayalı epey bir süre geçti.

Bu pazara girmelerinin ardından çok kısa bir süre içerisinde bu iki uluslararası şirket büyük dalgalanmalar nedeniyle sarsılsa da, Türkiye’deki faaliyetlerine kredi veren kuluşlar ile işbirliğine giderek devam ediyorlar. Başlıça ürünleri borç ödeme sigortası ve işsizlik sigortası. Ancak bu ürünlerin parakende olarak satıldığına henüz rastlamadık. Daha çok mevcut tüketici finansman ürünleriyle birleştirilerek yeni bir ürün olarak pazara sunuluyorlar.

İşsizlik sigortası, özellikle yakın zamanda kredili gayrimenkul alımı sırasında gözardı edilmemesi gereken bir alternatif. Ama bu tür sigorta ürünlerinde vadelerin bir sene olduğunu ve riskin gerçekleşmesinden itibaren aylık kredi taksitlerinin en fazla poliçe vadesine kadar ödeneceğini unutmamak lazım. Bu poliçeyi işsiz kaldığınızda sizin yerinize kredi taksitlerinizi ödeyen bir sigorta poliçesi olarak değil de, ev krediniz nedeniyle sınırlı bir süre için sizin adınıza kredi taksitlerinizi ödeyerek borcunuzun takipe düşmesine engel olacak bir ürün olarak algılamanız çok önemli.

“Krizi Doğru Tüketici Finansmanı Ürünleriyle Atlatmak” üzerine bir yorum

  1. iyi günler.
    yararlı bir site hazırlamışsınız. sitedeki bilgilerden yararlanmaya çalışıyorum.

    başta kredi kartı alıp kullanmaya başladığımızda herşey kontrolümüz altındaydı. lüks harcamalarımız olmadığı halde ne yazık ki önce kredili mevduat hesaplarının bakiyelerini kullandık. ardından kredi kartlarından bazen yüklü miktarda harcama yapmamız hatta nakit avans çekmemiz gerekti. ardından bu borçları kapatmak için tüketici kredisi çektik. düşüncemiz bu krediyle borçları kapatıp kart kullanımını azaltıp kartları tamamen iptal ettirmekti. ne yazık ki daha birkaç ay geçmeden kartları kapatmak şöyle dursun , tekrar kredi çekme gereksinimi duyar hale geldik. kimseden de borç alamıyoruz. mecburen yine bankalara yönelecek gibiyiz….

    bıçak kemiğe iyice dayandı. gelirimizi arttıramıyoruz. kira, yakıt, yiyecek vb başta olmak üzere büyük giderlerimiz var onlardan kurtulamıyorumuz. pek çok insan gibi ödemede güçlükler yaşamaktayız.

    önceden kart borcu olarak asgari milyarlık asgari ödeme tutarı yatıranlara şaşırıp halimize şükrederdik. şimdi ne yapacağımız konusunda çıkmazdayız.kimseyle de bu sorunları paylaşamıyoruz.

    krizle birlikte iyice karamsar, kaygılı, hatta giderek panikleyen bir ruh hali içindeyiz.

    önerileriniz neler olabilir??

Yorumlar kapalı.