İçinde bulunduğumuz 2009 yılı değerli metallerden altın için altın bir yıl oldu diyebiliriz. Türk kültüründe takı olarak etkin bir tasarruf aracı olarak yer alan altının yıl içinde 1000 doları ilk zorladığı dönemlerde yatırım maliyeti olarak yüksek olduğunun altını çizdiğimiz yazılarımızı sizlerle paylaşmıştık.
Geçen zaman içerisinde altının uluslararası fiyatı kısa bir süre de olsa 900 doların aşağısına gerilemişti. Altına olan mevsimsel talep artışının etkisinin yanısıra (Hindistan’da düğün mevsimi olan Ekim ayında altına olan talep artışı nedeniyle altın fiyatlarının yukarı doğru hareket ettiğini anlatan geçmiş yıllardaki HSBC Bankası televizyon reklamlarını hatırlıyor olabilirsiniz), IMF’nin gelişmekte olan ülkelerin taleplerini karşılayabilmek için altın stoğunun 1/8’ini (yaklaşık 1.3 milyar dolar tutarında) satacağını açıklaması da aynı dönemde altının fiyatında kısa süreli bir gerilemeye neden oldu. Bugün itibariyle bakıldığında ise altının ons fiyatının 1057 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktığını görüyoruz. Bunun nedenini, okuyucularımız ve altına yatırım yapmayı düşünen yatırımcılar ile paylaşmak istedik.
Bu artışın en büyük nedeni, dünya çapında yatırımcıların global para birimi olarak kullanılan doların zorlanan durumundan kaynaklanan alternatif arayışı sırasında güvenli liman olarak altını tercih etmesinden kaynaklanıyor. IMF’nin bile birikimlerinin bir kısmını altın olarak sakladığını düşünürsek, böyle bir talep artışının olması gayet normal.
İran 2004 yılında aldığı bir karara göre petrol ticaretinde yoğun olarak kullanılan dolar yerine euro kullanmaya başlayacak. Bu global bir para birimi olarak kullanılan doların gücünü sarsacak bir gelişme. Doların petrol ticaretinde tercih edilmemesi büyük düşüş beklentisine sebep olurken, bu düşüş beklentisi ile dolar pozisyonu bulunan yatırımcılar güvenli liman olarak altına sığınıyor. Bu da altın fiyatlarında tarihsel zirvelere sebep oluyor.
Altın fiyatlarının 2010 yılı için daha da yükselebileceğine yönelik beklentiler var. Bunların nedenleri arasında birisi oldukça dikkat çekici ancak doğruluğunu teyit edemedik. Birazdan yazacağımız bu nedenle ilgili olarak okurlarımız arasında bilgi sahibi olanlar doğru veya yanlışlığı konusunda bize yorum olarak geri dönebilirse, burada sizler ile paylaşmaktan mutluluk duyacağız.
Gelelim altına olan talebin çok büyük artışa neden olacak (tamamen spekülatif bir haber de olabilir) sebebe: Bir teoriye göre, dünyanın en yüksek nüfusunu barındıran ülke olan Çin’de bireylerin tasarruf amaçlı olarak altın alması yasakmış. Çin Hükümeti’nin 2010 yılından itibaren bu yasağı kaldırması bekleniyor. Bu durum gerçekse 2010 yılından sonra uzun yıllardır altına yatırım yapması yasak olan milyarlarca Çinli bir anda altına yatırım yapma imkanına kavuşacak. Böyle bir haberde gerçek payı olması durumunda, önümüzdeki yıldan itibaren altının şu anda tarihi zirve olarak kabul edilen fiyatlardan çok daha yükseğe çıkması içten bile değil.
Şu anda birçok banka yatırımcılara altın bankacılığı hizmetleri (Altın mevduatı açma imkanı) veya altın fonları alım satım imkanı tanıyor. Borsada işlem gören GOLDIST (GLDTRF) borsa yatırım fonu ve VOB’da işlem gören altın kontratları da birer alternatif. Özellikle altın mevduatı, klasik altına yatırım olarak kullanılan tam, yarım, çeyrek ziynetlere göre fiyat marjı ve likidite açısından daha avantajlı. Altın fonlarının klasik ziynet ile karşılaştırıldığında likidite açısından avantajları tartışılabilir, ancak yatırımcılar artık altına yatırım yapmak için kuyumculara gitmek ve alım satımdaki büyük farklara katlanmak zorunda değiller, bu bir gerçek.
Altına yatırım yapmak için tarihi zirve dönemi doğru zaman mı bilemiyoruz ancak kar realizasyonu için acelesi olmayıp ,önümüzdeki bir iki sene için pozisyonunu korumayı göze alan yatırımcılar varsa, bu noktadan da giriş yapmayı düşünebilirler.