Birikimle yatırımı ikiz kardeşler gibi düşünebilirsiniz. Tek yumurta ikizleri nasıl kolaylıkla karıştırılıp ancak kendilerini yakından tanıyanlar tarafından kolayca ayrıştırılabiliyorlarsae; birikim ve yatırım da çoğu zaman beraber düşünülür ve bu ikisinin biribiriyle sıkça karıştırılmasına sebep olur.
Birikim ile yatırımın tanımını yaptıktan sonra birbirinden ayırmak çok daha kolay olur. Ancak ideali bu ikilinin beraber kullanımıdır; zira beraber kullanıldıklarında ulaşılmak istenen hedefe daha kolay erişilebilir. Biraz arabesk bir yorum olacak ama kısıtlı bir süre olan insan yaşamında finansal hedeflere vakit kaybetmeden ulaşmak kritik önem taşır.
(Para) biriktirmek, insanın eline geçen gelirin bir kısmını harcamadan kenara koyması olarak özetlenebilir. Yaygın olarak kullanılan bir atasözü olan “damlaya damlaya göl olur” bu eylemi teşvik eden ve belki de en güzel tanımlayan deyişlerin başında geliyor.
Birikim faaliyetlerinde en kritik nokta birikim oranı. Sahip olunan gelirin ne kadarlık bir kısmının kenara ayrıldığı; birikimin ne kadar ektin olacağı veya birikim ile beraber yatırım alternatiflerinin de değerlendirilip değerlendirilmemesi yönünde bir karar verici faktör olacaktır.
Örnek vermek gerekirse yüzde 90’lık bir birikim oranından bahsediyorsak, yatırım ayağı ikinci plana atılmak istendiğinde itiraz etmek pek mümkün olmayacaktır. Sahip olunan gelirin yüzde 90’nı birikime ayırmak sıradan bir yetişkin için mümkün görünmese de, okulunu bitirmiş ve iş hayatına yeni atılmış, ailesi ile yaşayan gençler için ulaşılabilir bir hedeftir. Özellikle barınma, ısınma, gıda gibi evin ortak giderlerine katkı sağlamayan ve sağlık sigortası, servis ve öğle yemeği gibi ortalama sosyal haklara sahip bir işte çalışan gençler; kişisel harcamalarında biraz mütevazi davranmaları durumunda yüzde 90’lık birikim oranı gerçekçi bir oran olarak kabul edilebilir.
Birikim oranı geriledikçe yatırımın da önemi gerileyen birikim oranına ters olarak artacaktır. Zira mükemmel bir dünyada yaşamıyoruz. Mükemmel olmayan bir dünyada paranın kullanıldığı ekonomik sistemlerde, satın alma güçlerinin azalması nedeniyle biriktirilen paranın zaman içerisinde satın alma gücünün muhafaza edilmesi gibi önemli bir başka ihtiyaç ortaya çıkıyor. Birikimler altın gibi enflasyona doğal bir koruma sağlayan kıymetli metallerle yapılmadığı müddetçe; parayı yatırım araçlarında değerlendirmek uzun süreli olması planlanan birikimlerde öne çıkar. Diğer bir deyişle yatırım, yatırıma konu olan değerin zamana karşı satın alma gücünün korunması veya arttırılması için alınan finansal aksiyonlardır.
Bir yetişkin için birikim ile yatırımı beraber kullanmak en idealidir. Doğru yatırım araçlarının tercih edilmesi durumunda enflasyon ve enflasyonun üzerinde bir getiri sağlanacaktır. Enflasyonun üzerinde getiri ise, kullanılan yatırım araçları ile birikimlerin dışında bir katkı sağlamak demektir. Bu da birikimle ulaşılması planlanan hedefin süresinde kısalma anlamına gelecektir.
Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz 18 – 26 yaş grubu tüketicilerin bankacılık ürünleri ile tanıştırmayı hedefleyen gençlik segmenti programlarının (Extragenç, Play Club, Cardfinans GO) sundukları avantajlı indirim programlarını, yukarıda öneminden bahsettiğimiz birikim oranını yüksek tutmaya yardımcı olacak tasarruflara imkan vermesi açısından olumlu karşılıyoruz. Bu programlar gençlere önemli bir avantaj sağlıyor ancak tüm bu gençlik segmenti programlarının önemli bir eksiği var. Geçen yıllar içerisinde gençlerin sorumluluklarına paralel olarak yatırımın öneminin artacağı, bu yüzden de ülkemizde bankalar tarafından sunulan yatırım araçlarını tanımanın da kritik olduğunun altını çizen bir gençlik segmenti programıyla henüz karşılaşmış değiliz.
Kağıt üzerinde gençlik segmentinde hizmet veren hemen her banka bunu hedeflediklerini söyleyecektir, ancak faaliyetleri arasında bunu destekleyen somut bir tanıtım veya bilgilendirme programına rastlamış değiliz. Bugünün gençlerini, yani yarının yetişkin tüketicilerini bu konuda bilgilendirecek yatırım araçları hakkında bir bilgilendirme yapılmıyor. Bankaların hemen hepsi avantajlı etkinliklerden, sponsorluklardan, indirimlerden hatta faizsiz nakit avanslardan bahsediyorlar ama geleceğin bankacılık hizmetlerine müşteri olacak bu insanları sundukları yatırım ve tüketici finansmanı araçları ile tanıştırarak bilinçlendirecek içerikleri; internet ve mobil teknolojileri aktif olarak kullanan bu nesile ulaşmanın alternatif maliyetleri bu kadar düşükken bir türlü sunmuyorlar.
Söz konusu programların hemen hepsi sunulan indirimlerle genç tüketicileri, daha az para ile daha fazla ürün ve hizmet alarak sahip olmadıkları bir yaşam standardına alıştırıyorlar. Yatırım ve tüketici finansmanı ürün bilgisini bilinçli olarak geri plana atarak, bu kişilerin yetişkin olarak bilinçsiz tercihler yapmasına neden olacak bir yol çiziyorlar.
Gençlik segmentinde faaliyet gösteren bankalardan beklentimiz bankacılık ürünleri hakkında gençleri bilgilendirecek ve bilinçlendirecek içerikleri en kısa zamanda segment programlarına dahil etmeleri. O gün gelene kadar biz TuketiciFinansman.net olarak bildiklerimizi yetişkin ve genç tüketiciler ile buradan paylaşmaya devam etmeyi planlıyoruz.