İçinde bulunduğumuz dönemde gerek mevduat faizlerinde, gerekse devlet tahvili ve hazine bonosu getirilerinde göreceli bir iyileşme olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Öte yandan bu yatırım araçlarını uzun yıllardır kullanan tüketicilerin geçmiş yıllardan kaynaklanan getiri beklentilerine yaklaşılmış değil. Benzer risk seviyesindeki yatırım ürünlerindeki getirilerin hemen hepsi aynı mesajı veriyor: “Para bankada, tahvilde, bonoda veya likit fonda doğru dürüst bir şey getirmiyor.” Bu mesaj nedeniyle sabit getirili menkul kıymet müşterisi alternatif getiri için önündeki seçenekleri değerlendiriyor. Bugünkü yazımızda bu alternatiflerin neler olabileceğinin ve nasıl değerlendirilebileceğini paylaşmak istiyoruz.
Gayrimenkul
Krizi zamanında yüzde 30’a kadar gerileyen fiyatları nedeniyle gayrimenkul, özellikle gerilemiş mortgage faizleriyle beraber en fazla getiri potansiyeli taşıyan yatırım araçlarından biri olarak algılanıyor. Burada dikkat edilmesi gereken söz konusu yatırımı yaparken tercihlerin maket aşamasındaki projelerden ziyade tamamlanmış, krediye uygun, hatta mümkünse ikinci el gayrimenkullerden yana kullanılması olacaktır. Tabii işlerin kötü gitmesi ihtimali ve krizin uzayarak gayrimenkul fiyatlarının artışının ertelenmesi ihtimali her zaman vardır; bu nedenle satınalma kararını verdiğiniz evin gerekirse içinde yaşayabileceğiniz bir proje olmasının da önemi büyük. “Burayı kiraya veririm gelen, kiranın üstüne para koyarım kirada oturuyorum” diyorsanız gayrimenkulü bir yatırım alternatifi olarak düşünecek kadar birikime sahip değilsiniz demektir. Harcamalarınızı gözden geçirip birikim oranınızı arttırmanız daha doğru olacaktır.
Hisse Senedi
Getiri için bir başka alternatif ise İMKB veya halk arasındaki adıyla borsa. Geçtiğimiz sene mayıs ayında 35.002,99 puan olan İMKB100 endeksi, bugün 60.328,94 değerine ulaşmış. Yani yüzde 72’ye varan bir artış yaşanmış. Burada bilmeniz gereken İMKB100 Endeksi’nin kendini oluşturan hisse senetlerinin piyasa değerinden hesaplandığıdır. Yani teorik olarak bu endeksin getirisini almak isteyen bir yatırımcının, endekse dahil olan her hissenin rayiç fiyatlarından en az bir lot hisse senedi satın alması gerekeceğinden, önemli miktarda sermayeye ihtiyacı olur. Bunun yerine borsa endeksine dayandırılan borsa yatırım fonları (BYF) alarak, endeksin getirisini BYF’nin endekse olan korelasyonu oranında yakalayabilirsiniz.
İMKB100 endeksi size çizdiğimiz bu resimle çok iştah açıcı bir görüntü sergiliyor. Ama unutmamanız gereken bir gerçek var ki; o da hisse senedine yatırım yaptığınız zamanlamaya ve piyasa koşullarına göre sabit getirili menkul kıymetlerin üzerinde bir getiriye sahip olabileceğiniz gibi, kayba da uğramanız mümkün olduğudur. Bu nedenle alternatif getiri peşinde olan yatırımcıları, amiyane tabiriyle borsada oynamayı düşenenleri, bunu kesinlikle birikimlerinin tamamıyla değil, riske edebilecekleri bir kısmıyla yapmaları yönünde uyarmak isteriz.
Borsada yatırım yapmayı düşünenlerin öncelikle bilmesi gereken, hangi hisse senedinde yatırım yapmak gerektiğine karar vermenin çok önemli olduğudur. Bunun için de 4 konuya dikkat etmeniz gerekiyor. Bunlardan ilki bu alım işleminde sizin için kabul edilebilir maliyetin ne olacağıdır. Piyasanın heyecanına kapılıp yüksek maliyetlere çıkarak, potansiyel getirinizden kaybetmiş olursunuz. Maliyet üst sınırlarına, hisse senedini almadan önce karar vermeniz önemlidir. İkinci konu, hisse senedini aldıktan sonra satmayı hedeflediğiniz fiyatın ne olacağına, yani kar realizasyon fiyatınıza karar vermiş olmaktır. Midyat’ta prince giderken eldeki bulgurdan olmak deyimi bu konunun önemini çok güzel anlatır. Hisse senetlerinde üç seans arka arkaya tavan yapanları bulmaya çalışmak, samanlıkta iğne aramaya benzer. Bir aylık mevduatın net getirisinin üzerine bir marj koyup buna 1 ekledikten sonra, maliyet fiyatınızdan yola çıkarak hedef fiyatınızı kolayca çıkartabilirsiniz. Üçüncü ve belki de en sevimsiz, ancak bir o kadar gerekli konu ise, Stop Loss yani zarar kesme noktasıdır. İMKB, borsa ve piyasaların garantisini kimse veremez, iniş vardır çıkış vardır. Piyasaların siz içindeyken iniş trendine girmesi durumu için hazırlıklı olmak, bu alternatif pazarın gereğindendir. Yani zarara geçmeniz durumunda hangi fiyatta zararı kesileceğini bilmek ve şartlar ne olursa olsun bunu gerçekleştirmek gerekir. Dördüncü olarak (kar realizasyonu için belirlenen fiyatla beraber dikkate alınması gerekir) açık pozisyonun ne kadar süre açık tutulacağı olmalıdır. Bir aylık mevduatın sağlayacağı bir getiri için bir ay boyunca aynı hisse senedinde kalıyorsanız, risk almadan paranızı mevduata yatırın, daha az stres yaşarsınız.
Sağdan soldan alınan tüyolarla borsada para kazanmaya kalkmak, taşıma suyla değirmen döndürmeye benzer, amaçladığınız yere ulaşamazsınız. Bu konuda bilginiz ve tecrübeniz yoksa, ancak yine de şansınız denemek istiyorsanız, yatırım danışmanlığı hizmeti veren aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri veya mevduat kabul etmeyen bankaları tercih etmenizi öneririz. Gelişen teknolojiyle beraber (internet ve özel yazılımlar) artık yatırım danışmanlığı hizmetinden bireylerin çok daha kolay yararlanabildiklerini görüyoruz.
Altın
Altın yine bir başka alternatif yatırım aracı olarak karşımıza çıkıyor. Ancak altın ile kastımız fiziksel altın değil. Günümüzde bir çok banka tarafından verilen altın mevduatı hizmetini kastediyoruz. Bugünlerde altın son 3 ayın en düşük seviyesine geldi. Bunun nedenleri hakkında detaya girebiliriz, ancak görüşlerimizden kısaca bahsetmek daha uygun olur.
Altın fiyatlarında yaşanan tarihi rekorlar ülkemizde altına bir ziynet eşyası olarak talep gösteren kesimin uzaklaşmasına ve talebin spekülatörlerin eline geçmesine sebep oldu. Gerçek talebi yaratanların desteği olmadan piyasaların bu fiyatları muhafaza etmesi mümkün olmadığından, bir gerileme kaçınılmazdı. Ülkemizde düğün dernek mevsimi olan şu günlerde altın fiyatlarının en azından Ramazan başlayana kadar bu seviyelerde dolaşabileceği, sonrasında 1200 dolar seviyelerine tekrar sıçrama yapabileceğini düşünüyoruz. Malum “iki bayram arası evlenilmez” diye bir inanış da vardır bizim kültürümüzde. Bu da altının ziynet eşyası olarak talep yaratan kesimin talebini dizginleyeceğinden, tekrar piyasalar tarafından altın fiyatlarının yukarı taşınmasına sebep olabilir. Altın fiyatları şu günlerde yatırımcılara yine hisse senetlerinde olduğu gibi alım satım işlemleriyle bir getiri sağlama fırsatı sağlamakta. Bu nedenle altına yatırım yaparken de birikimlerin tamamı değil, çok küçük bir kısmı alternatif getiri sağlama amacıyla portföy çeşitlemek için düşünülebilir.
Yukarıda saydığımız alternatiflere ek olarak bankalar tarafından son bir kaç sene içinde zaman zaman çıkartılan ana para garantili veya ana para korumalı fonlar da söz konusu. Bu tür fonlar genelde fonun vadesiyle uyumlu bir hazine bonosu veya devlet tahviliyle yurt dışından alınan opsiyon kontratlarının beraber kullanılmasından oluşan matematik hesaplarıdır. Bu fonların detaylarına ilerki yazılarımızda değineceğiz.
Dikkat edilmesi gerekenler
Fark ettiyseniz hisse senedi ve altına yatırım alternatifleri bir pazar yerinde, bir nevi ticaret neticesinde getiri sağlamaya çok benziyor. Ticarette bir ürün veya hizmet, onu maliyetinin üzerinde satabilirseniz getiri imkanı doğar. Burada iki stratejiden birini benimseyebilirsiniz; ya kısa vadeli olarak ucuza alıp pahalıya satabileceğiniz fırsatların peşinde koşabilirsiniz, yada paranızı az miktarlarda ancak sık frekanslarda (her ay gibi) aynı yatırım aracına yatırmak suretiyle birikim yapabilirsiniz. Uzun vadeli olan ikinci stratejiyi benimserseniz, piyasaların sonsuza kadar yükseldiği görülmediği için sahip olduğunuz hisse senedi veya altının zaman zaman değer kaybedeceğinin bilincinde olmanız, paniğe kapılmadan para yatırma disiplininizi bozmamanız gerekir. Gerileyen hisse senedi veya altın fiyatları, yükselen bir piyasadan alabileceğinizden çok daha fazla hisse senedi veya altın alma imkanı verecektir. Bunun bilincinde olarak pozisyonunuzu likidite etmekten kaçınarak devam etmeniz gerekir. Bu birikimle ilgili plan yaparken zamanlama konusunda esnek olmaya dikkat etmenizde fayda var. Yani ev alacaksanız ve yatırım yaptığınız piyasalar düşüşte ise, bu planlarınızı biraz erteleyebilmeniz gerekir. Zaten uzun zaman boyunca küçük tutarlar yatırmanın başarısı, bu yatırım stratejisiyle kısa vadeli büyük planlar yapmayacağınız gerçeğini kabul etmekten geçer.
Üst paragrafta bahsettiğimiz kısa vadeli stratejiyi benimseyenler için öncelikle altını çizmek istediğimiz şey, kısa vadeli alım satım ile kastettiğimizin kesinlikle gün içi alım satım olmadığıdır. Gün içinde alım satım yapmak suretiyle işlem yaparak para kazanmak konsantrasyon gerektirir. Bunu tam zamanlı bir iş gibi görmek gerekecektir. Eğer sık sık toplantılara girmenizi, sahada olmanızı veya seyahat etmenizi gerektiren bir işiniz varsa; stratejinizi başarıya ulaştırmanızı ve getiri elde etmenizi pek olası görmüyoruz. Bizim bu alternatifteki kastımız, alım ile satım tarihi arasındaki farkın 2 gün ila maksimum 30 iş günü arasında olan işlemlerdir. Her alım satım işleminde olduğu gibi bu tür işlemlerde de satın almayı düşündüğünüz hisse senedinde tercih yaparken iyi bir nedeniniz olmasına azami özen göstermeniz gerekir. Bunun için aracı kurumların araştırma bölümleri tarafından hazırlanmış, internetten ücretsiz olarak erişebileceğiniz güncel araştırma raporlarından faydalanabilirsiniz. Bir başka alternatif de, bu tür araştırma raporlarını halihazırda inceleyip, bu konuda al-sat önerileri veren yatırım danışmanlığı belgesine sahip kurumlardan faydalanmak olacaktır.
Herhangi bir yanlış anlaşılma olmasın diye tekrar belirtmek isteriz. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulur. Bizim yaptığımız çoğu zaman herhangi bir bilimsel tekniğe veya yönteme dayanmadan yorumda bulunmaktır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulun bizlerin kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayacaktır. Yani yatırım kararlarınızı bizim yorumlarımıza istinaden değil, yatırım danışmanlığı hizmeti veren kurumlarla sözleşme imzalayarak, onların size sağlayacağı önerilerle yönlendirmenizi öneririz.