Günümüzde evden yanımızda olmadan çıkmadığımız iki şey var. Bunlardan biri içinde para, kimlik ve kredi kartlarının bulunduğu cüzdanlar; ikincisi ise cep telefonları. Daha önce sizinle paylaştığımız haberlerin bazılarından da hatırlayacağınız gibi, gerek tüm dünyada gerekse ülkemizde şirketler günlük hayatımızın bu iki olmazsa olmazını tek bir çatı altında toplamak için çalışıyorlar.
Cep telefonu öncesinde nasıl oluyordu da insanlar buluşuyordu veya birbirleriyle iletişim kuruyordu diye düşünüp hafızamızı tazelediğimizde, bağımlılığımızın geldiği nokta ve onlar yanımızda olmadığında düştüğümüz çaresiz durumları gördükçe üzülmemek elde değil. İyi veya kötü, cep telefonlarına o kadar alıştık ki onlarsız bir gün geçirmek gerçekten zor geliyor.
Eğer bizim gibi bankaların internet ve telefon şubelerini kullanıyorsanız, cep telefonu sadece size erişilmesi veya sizin insanlara erişmenizde değil, finansal işlemlerinizde de etkin bir rol oynamaya başlamış demektir. Ocak 2010 tarihi itibariyle internet bankacılığı işlemlerinde tek kullanımlık şifrenin zorunlu hale gelmesiyle, cep telefonu olmadan (eğer özel bir token cihazına sahip değilseniz) bankanızla internet şubenizden işlem yapmanız pek mümkün gözükmüyor. Bunun yanısıra birçok banka telefon bankacılığı işlemleriyle ilgili teyitlerini kayıtlı cep telefonu üzerinden almayı tercih ettikleri için, cep telefonunuz yanınızda yoksa eliniz kolunuz bağlanıyor. Gün içinde bankanızla ilişkilerinizi başka bir zamana ertelemek lüksüne sahip değilseniz, evden çıkarken cep telefonunuzu almanız en az cüzdanınız kadar zorunlu hale gelmiştir.
İşte sırf bu sebepten teoride cep telefonu ile cüzdanın (en azından içindeki kredi veya banka kartlarının) özelliklerinin tek bir cihaz altında toplanması fikri harikulade geliyor. Bununla beraber Turkcell mobil ödeme servislerinin 300’den fazla üye işyerinde 2.000.000 işlem adedini aşan 600.000 kullanıcıya ulaştığına dair haberler, konuyla ilgili çalışmaları neticelendirmek konusunda motivasyonları artıracaktır. Bu durum çok yakın zamanda yeni yaratıcı ürünlerle karşılaşmamızı kaçınılmaz hale getiriyor.
Mobil ödeme (Turkcell) şu an için ağırlıklı olarak oyun sitelerinde, sosyal ağ olarak geçen arkadaşlık sitelerinde ve şans oyunlarına ait web sitelerinde kullanılıyor. Alınan ürün veya hizmetin bedeli hat faturalıysa faturaya ekleniyor ve ön ödemeli hatlarda hattın TL bakiyesinden düşüyor. Pay Pass olsun, Pay Wave olsun temassız kredi kartı işlemlerinde standart üst limit tutarı olan 35 TL burada da geçerli. İşlem maliyeti olarak işlem sırasında atılan kısa mesaj 50 krş olarak hat sahibine yansıtılıyor.
Mobil ödemenin dışında inovatif gsm operatörleri, kredi kartı hizmetlerinde lider olan Akbank ve Garanti bankasıyla NFC (yakın alan iletişimi) teknolojisini destekleyen telefonlar veya sim kartlar konusunda çalışmalara devam ediyor.
Konuyla ilgili olarak bir kötüye kullanım olması durumunda bu teknolojiyi tercih eden tüketicilerin haklarının ne olduğu konusunda hala belirsizlik görüyoruz. Halihazırda birçok tüketicinin 10.03.2007 tarihinde, 26458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’ten haberi yok. Buna göre kart hamili, kayıp veya çalıntı bildirimi yaptığı saatten önceki 24 saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan harcamaların sadece 150 TL’sini ödemekle yükümlü. Bu miktarın üzeri bankanın sorumluluğunda. Bildirimin yapılmaması halinde bu sınırın uygulanmayacağı gibi detayların yer aldığı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.
Ülkemizde gerçekleşen kapkaçların önemli bir kısmında çalınanların cep telefonları olduğunu düşünürseniz, çalındığında cep telefonunuzun mali değerinin yanısıra, bir de NFC teknolojisini kullanıyorsanız 35 TL’ye kadar sınırlama olmasına rağmen telefonunuzun üye işyerlerinde alışverişlerde kullanılma riskiyle karşı karşıya kalacaksınız. Üstelik çalıştığınız bankanın bu konuda sizin ağır ihmaliniz olduğuna kanaat getirip, ödemeden sorumlu tutulmanıza sebep olma olasılığı hiç de az değil.
Teknolojik gelişmenin önüne geçmek hiç şüphesiz imkansız. Mobil teknolojiler söz konusu olduğunda Türk halkı parasını cebindeki son kuruşa kadar en son teknolojiye sahip cep telefonuna gözü kapalı yatırabiliyor. Ancak ödeme sistemleriyle mobil teknolojilerin bir araya geldiği bu melez çözümle ilgili tüketicinin haklarını korumaya yönelik yasal düzenlemelerin de BDDK tarafından bir an önce yapılması gerekiyor. Yoksa mobil ödeme sistemleri de kredi kartı ve kredi mevduat hesaplarından sonra tüketicinin yeni kabusu olmaya aday gözüküyor.