Merkez Bankası Para Politikası Kurulu cari açığı azaltmak ve kredi artışını frenlemek için zorunlu karşılıkları bir kez daha kullanmaktan çekinmedi. 1 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere Türk Lirası zorunlu karşılık oranları vadesiz ve kısa vadeli mevduat ile katılım fonları ve diğer yükümlülükler için 2 ila 5 puan artırıldı. Bu şu anlama geliyor, bu artırımla Merkez Bankası piyasadan 19 milyar lirayı çekmiş oluyor. Zorunlu karşılık kararı kapsamında 1 aya kadar vadeli mevduat hesaplarından alınan yüzde 10 oranındaki munzam karşılık yüzde 15’e, 6 aya kadar vadeli mevduatlarda ise yüzde 7’den yüzde 9’a çıkarılmış oldu.
Son dakikaya kadar “Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz giderayak radikal bir değişiklik yapmaz” diye düşünen bankaların en kötümser beklentilerinin bile oldukça üzerinde gerçekleşen bu artışların, kredide kullanılan kaynakların maliyetlerini artırması ve bunun da ister istemez kredi faizlerine yansıması kaçınılmaz. Bankacılık çevrelerinden gelen tepkilere göre, mevduat zorunlu karşılıklarındaki 2 ila 5 puan arasındaki artışın kredi faizlerine yıllık 0.50 ile 1 puan arasında bir artış olarak yansıması bekleniyor.
Zorunlu karşılık artıırmı sonrasında bankacılık sektöründen yükselen şikayetler de artıyor. Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, zorunlu karşılıklarda geçen hafta yapılan artışın sert bir hareket olduğunu belirterek, bankacılık sektörünün, üzerindeki yükü artık taşıyamayacağını ve bunun özellikle kredi maliyetlerini önemli oranda etkileyeceğini söyledi.
Bu gelişmeler ayrıca Merkez Bankası’nın yılın ikinci yarısında politika faizlerini artırmak zorunda kalacağına kesin gözle bakılmasına sebep oluyor. Petrol ve gıda fiyatlarındaki artışlar yüzünden enflasyonist baskı da cabası. Halbuki bu sene başında faiz artırımının 2011’in son çeyreğinden önce bahsinin bile geçmeyeceği yönünde bir kanı hâkimdi. Bu gelişmelerle piyasanın faiz artırımına dair beklentisinin en az üç ay öne çekildiğini görüyoruz.
Tüketici, ihtiyaç, taşıt ve konut kredileriyle ilgilenenlere yardımcı olmak amacıyla özetlemek gerekirse; 1 Nisan’dan sonrasında onaylanacak kredilerde faiz oranları daha yüksek olacağından kredi kullanımında acele etmekte fayda olabilir.