Her ne kadar içeriğimizi hazırlarken tüketicileri hedeflesek de, site istatistiklerinden görüyoruz ki ziyaretçilerimiz arasında hatırı sayılır sayıda bankacılar da bulunuyor. Bu bilginin ışığında bankacılık kulislerinde konuşulan Finansbank’la ilgili bir haberden bahsetmek istedik.
Finansglobal.com’da çıkan bu habere göre, ulusal borç krizi nedeniyle zor günler yaşayan Yunanistan’ın en büyük bankası NBG’nin sahibi olduğu Finansbank’ta 6 mayıs itibariyle “kurum içerisindeki verimi arttırmak” amacıyla bir işten çıkarma operasyonu başladı. İlk aşamada sayısı 70 kişiyi bulan bu işten çıkarmalarda, benzer görev tanımlarına sahip grup ve birim yöneticileri hedef alınmış.
Finansbank yönetiminin bazı çalışanların işine son verirken, diğer bir grubu da Temmuz sonuna kadar idari izinli sayarak (daha önce çok kısa bir süre içinde fazla sayıda genel müdür yardımcısının işten ayrılması nedeniyle BDDK tarafından üstü kapalı olarak uyarılması nedeniyle) toplu işten çıkarma izlenimi oluşmasını önlemek istediği yine Finansglobal.com’da yer alan bir başka haberde yer alıyor.
Hürriyet Gazetesinde dün çıkan bir habere göre, Finansbank’ın sahibi olan NBG’den yapılan açıklamada, banka net kârınının Ocak-Mart 2011 sürecinde 157 milyon euroya yükseldiği belirtildi. 2010’un ilk çeyreğinde bu rakam, 114 milyon euro seviyesindeydi. Analistler, ilk çeyrekteki kârın 116 milyon euro civarında olmasını bekliyordu. Açıklanan bu kar rakamında en büyük pay hiç şüphesiz 151 milyon euro kâr rakamı açıklayan Finansbank’a ait.
Geçtiğimiz sene zarar açıklayacakken Finansbank tarafından açıklanan kar rakamı sayesinde zarar açıklamaktan kurtulan National Bank’ın CEO’su Apostolos Tamvakakis, bu sene işletme maliyetlerinde kesintiye giderek kar açıkladıklarının ve Yunanistan’daki bankacılık sistemini güçlendirmek için yeni girişimlerde bulunmayı planladıklarının altını çizmiş.
Finansglobal.com’da çıkan ilgili bir başka haberde kulislerinde Finansbank’da işten çıkarılacak personel sayısının zamana yayılarak 300’ü bulabileceğinden (hatta bu rakamı aşabileceğinden) ve personele verilen yemek fişi uygulamasından vazgeçildiğinden bahsediliyor. Görünen o ki Yunanistan’da işletme maliyetlerinde alınan önlemler etkili bulunarak Türkiye’de de devreye alınmış ve belki de en büyük kalemi tutan personel maliyetini azaltmaktan başlanmış.
Bir işletme için kar etmek temel hedeftir. Daha çok kar etmenin yolu da “karlı görünmek”ten geçer . Hatırlayacaksınız, Finansbank kaynak toplamak amacıyla BDDK’ya banka fonu çıkarmak için başvuruda bulunan ilk banka olmuş ancak bu başvuru ortamın henüz uygun olmadığı gerekçesiyle reddedilmişti. Daha sonra BDDK ikna edilip izin vermeye başladığında ise Finansbank ikincil halka arzı planlandığı için başvuruda bulunmamıştı. Ancak ikincil halka arz için başvuruda bulunan Finansbank, daha sonra Merkez Bankası’nın para politikası çerçevesinde aldığı kararlar neticesinde bankaların değerlemelerinde önemli gerilemeler ve karlılığına ilişkin endişelerin doğması nedeniyle halka arz başvurusunu geri çekmişti.
Kriz zamanında karlı görünmek için personel azaltımına gidilmesi Türkiye’de çok sık rastlanan bir uygulama. 2008 krizinde Akbank tarafından işten çıkartılan bin küsür personel bunun en yakın örneği. Ancak ilk defa başka ülkede yaşanan bir kriz nedeniyle (piyasadaki diğer bankalardan ayrışarak) Türkiye’de bir bankanın personel çıkardığına şahit oluyoruz…