web statistics

Altın Hesabı Bireysel Emeklilik Sistemine Alternatif Olabilir mi ?


İtiraf etmek gerekirse, bireysel emeklilik sistemi (BES) hakkında sizler için hazırladığımız makaleler üzerinde çalışma yapmaya başlamadan önce daha pozitif düşüncelere sahiptik. Araştırma yaptıkça sistemin rahat bir emeklilik hayaliyle katılım payı ödeyen tüketicilerden ziyade emeklilik şirketlerini ihya edecek şekilde tasarlandığını gördük.

BES mevcut sosyal güvenlik sistemlerine alternatif bir hizmet değil, bu sistemi destekleyen bir hizmettir. Sisteme katılanlar aksini belirtmediği sürece tercih ettikleri bir araçla katkı payı öderler.  Sisteme giriş kolayken, sistemden çıkışta yasalara dayandırılan caydırıcı bazı kesintiler yapılır ve vergi (stopaj) oranları uygulanır.

Emeklilik şirketleri bu işi Allah rızası için yapmazlar, kar amaçlı şirketlerdir. Kendilerine yine yasalar çerçevesinde verilen kesinti ve ücret haklarını sonuna kadar kullanırlar. Bunun istisnası kendi çalışanları veya grup çalışanları için geliştirdikleri özel ürünlerdir. Dolayısıyla sıradan bir tüketicinin yaptırdığı Bireysel Emeklilik Sigortası neticesinde ödediği aylık katkı payından emeklilik şirketinin yaptığı kesintilerden sonra kalan bakiye yatırıma yönlendirilir.
Yasalarda belirtilen sürelerden önce ayrılmak isterseniz bırakın paranızın değerlenmesini, elinize sizin ödediğiniz katkı paylarının toplamından daha az bir para geçebilir.

Evet BES’te bir vergi avantajı var ve karşılaştığınız her BES çalışanı bunu ballandıra ballandıra her ortamda anlatır ama bu avantaj da sınırlı bir avantajdır, yani bir yıllık katkı payınızın toplam tutarı yıllık asgari ücret tutarını aşmadığı  sürece maksimum verimi alırsınız. Bu bir çeşit devlet subvansyonu gibidir ve her ne kadar emeklilik şirketleri bunun artırılması gerektiğini her fırsatta dile getiriliyor olsa da, bu avantajın sonsuza kadar devam etmeyebileceğini bilmek gerekir. Bir dönem gelir, hükümet vergi gelirlerini artırmaya öncelik verir ve BES vergi avantajına son verebilir.

Böyle bir şey olmaz diyenler olacaktır ama pekala olabilir. Bize inanmıyorsanız leasing şirketleri yöneticilerine sorun. 2008 Ocak ayından önce onlara sorsanız KDV avantajı sonsuza kadar sürerdi, sürmesi gerekirdi.  Zira başka türlü leasing nasıl yapılır bilmiyorlardı, çünkü hiç yapmamışlardı. Bütün satış ve pazarlama fiyatlama stratejilerini bu avantajın sonsuza kadar devam edeceği varsayımına göre belirlemişlerdi. Ama İngilizler varsayımlar için ne derler belki bilirsiniz; kibarca tercüme etmeye kalkarsak “Varsayımlar bütün büyük hataların anasıdır!”. Ocak 2008 sonrası leasing işlemlerinde %1’lik KDV imtiyazı ortadan kalkınca oyunun kuralları onlar için tamamen değişti ve leasing işini yeniden öğrenmek zorunda kaldılar. Hala zaman zaman eski günlerin hayaliyle yaşayan bir kaç leasing profesyoneli KDV imtiyazı için bir umutla açıklama yapıyor ama onların da sesleri umutlarına paralel olarak azalıyor.

bireysel emeklilikUzun lafın kısası olmayacak ama BES mevcut sosyal güvenlik sitemini destekleyecek bir birikim yapmaya imkan tanıyan bir hizmet. 45 yaşından önce BES’e dahil olursanız, sizin tercih ettiginiz bir emeklilik şirketinin; kredi kartınızdan para çekip, buradan kendisine tanınan yasal hakları sonuna kadar kullanarak kesinti yaptıktan sonra, kalan bakiye üstünden yatırım fonu almasına razı oluyorsunuz anlamına gelir.

Bu amaca yönelik alternatif ne olur diye biraz kafa yorunca aklımıza yatırım fonları gelmişti ve bunu sizlerle başka bir makalede paylaşmıştık.  Gunümüzde bankalarının ve aracı kurumların bir kısmı düzenli yatırım fonu almaya imkan tanıyan altyapılar (kredi kartıyla tahsilat da dahil)  sunuyor. Yatırım fonlarında stopaj erken veya geç ayrılma şartına bakmadan %10’dur ki, bireysel emeklilik sisteminde bu stopaj oranı için en az 10 sene prim ödemeniz gerekiyor. Yani bireysel emeklilikte vergi avantajı var ama 10 seneden az prim ödeyip çıkarsanız devlet katkı paylarınızla alınan bireysel emeklilik yatırım fonlarından elde ettiginiz kardan %50 daha fazla stopaj keserek bu durumu telafi ediyor. Yatırım fonlarında da fon yönetim ücreti var ama emeklilik şirketleri tarafından uygulanan diğer masraf ve kesintiler yok, yani daha fazla paranız yatırıma ayrılır. Bu açıdan bakarsanız düzenli yatırım fonu almanıza imkan veren ürün kullanmak daha avantajlı olacaktır.

Bireysel emeklilik sistemine alternatif  bir başkası yatırım aracı da bankalar tarafından sunulan altın hesapları. Hatta bunlar yatırım fonlarından daha iyi bir alternatif sunuyorlar, zira altın alımında hükümet henüz bir vergi veya stopaj koymuş değil. Bir başka avantajı (BES’teki masraf ve kesintilerin olmadığını saymazsak)  bankaların altın hesaplarından henüz hesap işletim ücreti almıyor olmaları. Dezavantajları ise henüz piyasada Garanti Bankası Altın Bonus kredi kartı dışında düzenli altın biriktirmeye yönelik bir ürün tasarlanmış ürün olmaması. Biz bu açığı özellikle katılım bankalarının doldurabileceğini düşünüyoruz. Altın hesapları her zaman 2011’de olduğu gibi getiri sağlamayacaktır, uzun vadede düşünürseniz altın fiyatlarında gerilemeler bile olabilir ama düzenli olarak aynı miktarda  (senede bir açıklanan enflasyon  oranına göre revize etmek şartıyla) alım yaparsanız, sizin için ideal bir yaşta emekliliğiniz destekleyecek birikime altın cinsinden sahip olmuş olursunuz.

Yazımıza son vermeden önce BES’e dahil olmanın avantajlı olduğu durumların da olduğunu belirtmek isteriz. Eğer çalıştığınız şirket personel sadakat programı çerçevesinde BES planınıza belli bir oranda sizin katılım payınıza ek olarak katkıda bulunuyorsa, bunun avantajlarından faydalanmak akıllıca olacaktır. Aksi taktirde emekliliğiniz için kenara para koymak için gereksiz bir maliyetlere katlanıyorsunuz demektir. Onun yerine açın bir altın hesabı, her ay kenara bir kaç gram altın koyun. Böylece paranızın ne kadarının yatırıma gittiğinden de emin olursunuz.