Sosyal güvenlik sistemi olmadan sağlıkla ilgili yapılması gereken beklenmedik harcamalar, tüketicilerin bütçelerinde telafisi uzun süreler gerektiren önemli hasarlar bırakabiliyor. Bunun için tüketicilere, bir sosyal güvenlik sistemine dahil olsalar dahi, olası sağlık problemlerine karşı iyi ve kaliteli hizmet almalarını destekleyecek özel sağlık sigortası ürünlerini kullanmaya çok geçmeden başlamalarını tavsiye ediyoruz. Yatarak tedavi ile sınırlı bir sağlık poliçesi, beklenmedik sağlık harcamalarının yıpratıcı mali etkisini azaltabiliyor.
Sağlıkta finansmanın önemi
Ancak tüp bebek tedavisi veya estetik operasyonlar gibi bazı sağlık harcamaları var ki, önerdiğimiz birçok destekleyici sağlık sigortası poliçe teminatları arasında yer almıyor. Bu tür sağlık harcamaları her ne kadar poliçe teminatları kapsamına alınmasa da, bireylerin veya ailelerin yaşamlarını mutlu sürdürebilmeleri için kritik önem taşıyabiliyor. Tüp bebek tedavisi veya estetik operasyonlar gibi tıbbi masrafların bireylerin veya ailelerin bütçesine olumsuz etkileri de beklenmedik sağlık harcamaları kadar uzun vadeli olabiliyor. Bu işe niyetlenen birçok tüketici de bu harcamalara karar verirken bilinçli finansman alternatiflerini araştırmadan önce kalkışıyor ve ilk olarak kredi kartı veya benzeri maliyeti yüksek tüketici finansmanı ürünlerine sarılıyor.
Oysa tüp bebek tedavisi ve estetik operasyonlar gibi tıbbi müdahalelerde, bilinçli finansman tercihlerinin önemi herhangi bir tüketici finansman ihtiyacından daha fazla. Zira gerek tedavi sürecinde, gerekse iyileşme sürecinde bu amaçta yapılan finansal tercihlerin zihni meşgul etmesi tedavi veya iyileşme sürecini olumsuz etkileyebiliyor.
Tüketici finansmanı şirketleri için firsat…
Tüketici finansmanı şirketleri, sadece faturalı ürün veya hizmetlere kredi finansmanı sağlayabildikleri için en çok talep gören ihtiyaç veya nakit kredisi pazarında rekabet edemiyorlar. Ülkemizde ağırlıklı olarak otomobil, motorsiklet, beyaz eşya, elektirikli ev aletleri, bilgisayar ürünlerde ve yer yer konut kredilerinde faaliyet gösteriyorlar. Bankalar kadar şube sayısına sahip değiller; dolayısıyla gerek kredi verilebilen ürün sağlayan firma, gerekse tüketicilere ulaşmakta sorun yaşayabiliyorlar.
Eğer Koçfinans, Vdf, Toyota Finans gibi kredilendirilebilen ürünleri üreten, ithal eden bir veya birden fazla grup şirketiniz varsa, çok göze batmadan mütevazı marjlarla varlığınızı sürdürebilir ve pazarlama için söz konusu grup şirketinin bayi ağı üzerindeki etkisini kullanabilirsiniz. Ancak Cetelem (TEB Cetelem’de TEB’in payı kalmadı ve tamamen BNP iştiraki olduğu için TEB’i özellikle kullanmıyoruz) veya Finans Tüketici Finansmanı gibi böyle bir grup şirketiniz yoksa, varlığınızı sürdürmek için veya faaliyetlerinizi devam edebilmek için çok sıkıntı çekebilir, varlığınızın sorgulandığı durumlarla mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz.
Öte yandan tüp bebek tedavisi ve estetik operasyonlar gibi alanlarda faaliyet gösteren özel hastane sayısı her geçen gün artıyor. Artan hastane sayısı ve rekabet, fiyatları her ne kadar aşağı çekmiş olsa da hala materyal maliyetler olmaya devam ediyor. Ancak gerileyen fiyatların sadece üst gelir grubuna değil, aynı zamanda orta gelir grubuna bir alternatif olduğu da bir gerçek. Yani rekabet sayesinde inen fiyatlar yüzünden daha fazla insan saç ektirebiliyor, burun ameliyatı olabiliyor veya tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olabiliyor.
Tüketici finansmanı şirketlerinin bu tür hizmetler sunan hastanelerle işbirliğine gidip, hastaneler tarafından geliştirilen müdahaleleri özel promosyonlarla (tedavinin tekrarının gerektiği, ikinci fazın veya birden fazla seans gerektirdiği durumlarda ücretsiz veya büyük indirimlerle sunulması, tüp bebek tedavisine özel indirimli doğum paketleri ve ücretsiz psikolojik destek gibi ozelliklerle) süslemeleri durumunda, bu tedaviler araştırma yapan tüketicilere daha cazip hale gelecektir. Bu da her iki kurum içinde avantajlı sonuçlar doğuracaktır.
Üstelik benzer çözümlere başvurmayı düşünen profildeki tüketicilerin borçlarını ödeme olasılıkları (kredi veren kurumların gevşek kredi politikaları olmasından kaynaklanan istisnalar hariç) ortalamanın üstünde olacaktır, zira kimsenin tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olup, bu işlemi kredilendirdiği şirkete borç takarak ortadan kaybolmaya kolay kolay cesaret edeceğini zannetmiyoruz. Bunun nedeni de çocuk sahibi olmanın insanı daha düzenli, güvenli, riskten kaçınan sorumlu bir hayata itmesi.
Bu alanlarda faaliyet gösteren birçok hastanenin bu konuda (potansiyel müşterilere finansal alternatifleri hakkında destek verme ve başvuru sürecinde yardımcı olma gibi konularda) eğitilmeye daha müsait personeli de hazır oluyor. Yani buralarda teknoloji marketlerde yaptıkları gibi personel bulundurma maliyetlerine girmeleri de gerekmiyor.
Tüp bebek kredisinde mevcut durum
Tüp bebek kredisine özel olarak bakarsak Yapı Kredi‘nin, grup şirketi Koç Amerikan Hastanesi için geliştirmiş olduğu Tüp Bebek Tedavisi Finansman kredisi mevcut. Ancak Amerikan Hastanesi Tüp Bebek Tedavi Merkezi Türkiye’nin ilk tüp bebek merkezlerinden biri, butik bir hizmet veriyor ve yine aynı şehirde bulunan birçok alternatifine kıyasla pahalı kalıyor. Birkaç özel hastanenin kendi bölgelerinde bulunan banka şubeleriyle özel yaptıkları çalışmalar mevcut olsa da, bu kapsamda değerlendirmek çok mümkün değil. Bazı bankaların da tüp bebek kredisi altında sundukları ürünler olduğunu görüyoruz ancak, bunlar genelde ürün çeşitliliği olsun diye ismen tanımlanmış tüketici kredileri. Çalışılan hastaneler ile bir paket tasarlanması söz konusu değil.
Kendine potansiyel bir pazar arayan inovatif tüketici finansman şirketlerinden biri bu hastanelerden biri veya bir kaçıyla anlaşarak bu alanda ürün hizmet araştırmasına giren tüketicilere finansman imkanı sunarak hem kredi portföyünü genişletebilir, hem de bir çok çocuk sahibi olmak isteyen aileye yardımcı olarak bir bağ kurabilirler. Olayın PR potansiyelinden hiç bahsetmiyoruz bile.
Ancak sizin de kolayca görebileceğiniz gibi tüketici finansmanı ürünlerinde inovasyon kullanımında bankalar hep fersah fersah önde, tüketici finansmanı şirketleri ise çok gerilerde kalıyor. İnovasyona en yaklaşan tüketici finansmanı şirketinin Cetelem olduğunu görüyoruz. Eylül 2008 yılında Esteworld ile gerçekleştirdikleri estetik kredi kampanyası bu yukarıda paylaştığımız potansiyeli değerlendirmeye yaklaşan çözüm olarak dikkat çekiyor. Ancak bu işbirliğinin üzerinden de çok sular aktı.
Tüp bebek tedavisi için hastaneler 3.000 TL ile 10.000 TL aralığında ücret talep ediyorlar. Bu yüzden alacağınız tüp bebek kredisi bu rakamların çok da üzerinde olamayacaktır. Ama en ideali, bu tedaviyi görmeyi planladığınız kuruma karar verip, kesin rakam hakkında bir fikir sahibi olmak olacaktır.
Her kredide olduğu gibi tüp bebek kredisinden faydalanacak çiftlerin de 18 yaşının üzerinde ve düzenli bir gelire sahip olduğunu ispatlayacak yeterlilikte olması gerekir. Tüp bebek kredisi sunan bankaları merak edenler için bu konuda özel ürün bulunduran bizim bulabildiğimiz bankalar ise şunlar :
TEB İdeal Bebek Kedisi: TEB ile Fortis’in birleşmesinin ardından yeni TEB, tüketicilere doğum öncesi ve sonrasında ortaya çıkabilecek nakit ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine imkan veren İdeal Bebek Kredisi sunuyor. İdeal Bebek Kredisi ile doğum, tüp bebek, çocuk odası mobilya, dekorasyon vb. ihtiyaçlarını karşılamak mümkün. Sizin için en yakın TEB şubesine başvurmanız yeterli.
Akbank Tüp Bebek Kredisi: Tüp Bebek Kredisi için 36 ay vadeye kadar kredi kullanmak ve indirimli faiz oranlarından faydalanmak mümkün.
Yapı Kredi Tüp Bebek Kredisi,: Belgelenebilir, düzenli ve yeterli gelir sahiplerine en az 1.000 TL karşılığına kadar olan tüp bebek harcamaları için kredi imkanı sunuluyor. TL olarak kullanılabilecek Tüp Bebek Kredisi, 36 aya varan vadeler ve uygun faiz oranları ile kefalet karşılığı kullandırılıyor; kredi geri ödemesi boyunca, kredilendirilen kişiye hayat sigortası yapılıyor. Tüp Bebek Kredisi için ilgili kurumdan proforma fatura alarak, kimlik ve gelir belgesi ile birlikte kredi başvurusunu yapabilirsiniz.