Hükümet, iç tasarrufun yüzde 18’lerden 12 gibi tarihi düşük seviyeye gerilemesinin ardından iç tasarrufu artırarak cari açık sorununu çözmek istiyor. Bununla ilgili olarak atılması gereken adımlardan biri de Bireysel Emeklilik Sistemi‘nde (BES) sağlanan vergi avantajı uygulamasında değişikliğe gitmek. Habertürk’te yer alan habere göre, vergi teşvikinin tüketime gittiğine ikna olmuş olan hükümet, BES’teki vergi teşvikinin artık maaşa ilave edilmeyip, birikime dahil edilmesini planlanıyor.
Doğrusu bu yaklaşımın tasarrufu teşvik etmek yerine, kaynak yaratmak amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Zira eğer amaç tasarrufu teşvik etmek olsaydı, o zaman bir yıldan uzun vadeli mevduatların veya yatırım fonlarının stopajlarında da kademeli indirime gidilebilirdi. Sonuç itibariyle devlet, kazandırdığı vergi indirimi karşılığında belirlediği sürelerden önce BES’ten ayrılmak isteyen bireylere normal yatırım fonundan %50 daha zamlı bir stopaj uyguluyordu. Şimdi hem vergi avantajı ortadan kalkacak, hem de vaktinden önce çıkmanız halinde yatırım fonlarına kıyasla %50 daha fazla vergilendirme yaşayacaksınız. Üstelikte tasarrufa ayırdığınız tutarın tamamı zaten BES’te uygulanan ücret ve kesintiler nedeniyle tasarrufta değerlendirilmiyorken, söz konusu tutarı devlet sizin adınıza birikimlere ilave edecek.
Bize kalırsa BES’te işsizlik maaşı uygulamasında yapılan uygulamanın benzerine doğru bir gidiş var. Herkesten parayı topla ama maaş uygulamasını kısıtlayıcı belli şartlara bağla, sonra orada tutulan bakiyeleri gidip de başka yerlerde kaynak olarak kullan.
Yetkililer, “Maaşın içinde aldığınız için sadece ilk sefer dışında fark etmiyorsunuz ve harcıyorsunuz. Vergi avantajından yararlanmayan yüzde 65’lik kesimden, çıkışta da vergi alınca, çifte vergilendirme oluyor. Bu kişilere haksızlık oluyor. Bu yönteme alternatif gerekiyor” diyor. İyi de sayın yetkililer, zaten harcama yaptığımız ve sizce lüks olan ürün ve hizmetlerde KDV ve ÖTV uygulamıyor musunuz? Hatta daha yakın zamanda bu oranlarda okkalı bir ayarlama yaptınız. Halihazırda tasarruf yapan vatandaşın kazandığı vergi avantajını nasıl harcayacağına neden müdahale ediyorsunuz ? Neden hiç BES’e girmemiş insanlara yönelik bir uygulama üretmiyorsunuz ? Çünkü BES’teki insanlar kayıt altında ve nedense kaynak artırmak söz konusu olunca, bir şekilde kayıt altındaki vatandaşa yaptırıma gitmek daha kolaylarına geliyor. Sonra da ekonomi niye kayıt altına girmeye direniyor diyorlar.
Bu noktada mevduat toplayan bankalar güzel bir ürün geliştirme fırsatı yakalıyor. Aşağıda belirteceğimiz şartların yer aldığı bir ürün geliştirirlerse, direkt ve internetten satış kanalları üzerinden kolayca BES’e alternatif olarak sunabilirler.
Eğer uygulama bu şekilde hayata geçerse, bireysel emeklilik sistemine gireceğimize zaten bizim adımıza otomatik olarak kredi kartımızdan tahsil edilen tutarlarla yatırım fonu alan bir bankacılık ürünü almak daha avantajlı olacaktır. Hiç olmazsa tahsil edilen tutarın ne kadarının tasarrufa gittiğinden emin oluruz, hem de erken çıkma durumunda fahiş vergilendirmeden kurtulmuş oluruz. Tabi böyle bir üründe fon çeşitleri arasında değişim de yapılabilir olmalı.
Daha önce “Altın Hesabı Bireysel Emeklilik Sistemine Alternatif Olabilir mi ?” başlıklı yazımızda BES’in bireylere pazarlanmasında ve satışında en önemli motivasyon olarak kullanılan vergi avantajının garantisinin olmadığından bahsetmiştik. Eğer hükümetin planlarını hayata geçirirse haklı çıkmamız bu sefer bizi mutlu etmeyecek doğrusu.
eline diline sağlık çok güzel bir yazı……