Son birkaç haftadır kredi kartı sahibi olduğumuz bankalar tarafından cep telefonlarımıza otomatik aramalar yapılıyor. Bu aramaların hemen hepsinde ilgili bankalardaki kredi kartlarımızın limitlerinin otomatik olarak artırılmasını isteyip istemediğimiz bilgisi soruluyor. Bu durumu merak edip biraz araştırdık ve gördük ki söz konusu aramaların büyük bir kısmı, BDDK’nın bankaları otomatik limit artırımıyla ilgili olarak izlenen prosedürler hakkında uyarmasından kaynaklanıyor.
Kredi kartı yasal düzenlemelerini takip edenlerin bileceği üzere, uzun bir süreden beri kredi kartı limit artırımı için kart sahibinin talepte bulunması gerekiyor. Bazı (uyanık) bankalar ile bu konuda kredi kartı sözleşmelerine ekledikleri ucu açık “müşterilerin net olarak kredi kartı otomatik limit artırımı ile ilgili bir talebi olmasa dahi aksini beyan etmedikçe, talebi varmış gibi kabul edebileceğine onay verdikleri” gibi metinlerin yer aldığı maddeler ekleyip, buna dayanarak otomatik limit artırımı yapıyorlardı. BDDK’nın tür uygulamalarda bulunan bankaları tespit ederek uyarmasının ardından, bu bankalar ceza almamak için otomatik limit artırımı yapmak istedikleri müşterilerden yıl sonuna kadar talimat toplama çabasına girdiler.
Banka neden limit artırmak istiyor ?
Kredi kartları kredili mevduat hesaplarından sonra en yüksek karlılığa sahip bankacılık ürünlerinin başında geliyor. Kredi kartı limitleri bu karlılığın veriminin artırılmasında önemli bir yere sahip. Kredi kartı hizmeti veren için en ideal müşteri, kredi kartı hesap özetinde yer alan dönem bakiyesinin tamamını yatırma alışkanlığı bulunmayan müşterilerdir.
Bankalar ödemelerinde bir aksaklık olmadığı sürece bu tipteki müşterilerin limitlerini düzenli olarak yükseltmek isterler. Böylelikle o müşterilerden elde ettikleri gelirleri artıracaklarını düşünürler. Bu varsayımda da haklıdırlar, ancak göz ardı edilen bir konu var. Kredi kartı limitleri otomatik olarak artıkça, taksitlendirilen borç bakiyesi limitle beraber artmaya devam eder ve geçen zaman içerisinde kredi kartı dönem borcunun tamamını kapatmayan kart sahiplerinin borçlarının asgarisini bile ödeyemeyecek duruma gelme olasılıkları artar.
Kredi kartında ‘tek limit’ uygulaması
Önümüzdeki yıllarda kredi kartlarında geçilmesi planlanan tek limit uygulaması nedeniyle bankaların müşteri limitlerini otomatik olarak artırabilmesi pazar payı için kritik önem taşıyor. İlgili düzenleme hayata geçene kadar bankaların söz konusu kredi kartı limitlerini KKB kayıtlarında yer alan en yüksek tutar seviyesine getirmeleri gerekiyor ki, sonrasında kendi kartları bu limitten rekabetçi bir pay kotarabilsin.
Kayıp-çalıntı durumuna dikkat
Tüketici açısından ise kredi kartlarında yüksek limit önemli riskler içeriyor. Yüksek limit, kredi kartı kayıp-çalıntı durumunda kartınızla bilginiz dışında yapılacak alışverişlerde kaybınızı artırabilir. Her ne kadar banka kayıp-çalıntı durumunda, bildirim yapılan saatten önceki 24 saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan harcamaların sadece 150 TL’sini ödemekle yükümlü olsa da, söz konusu işlemin şifreyle yapılması durumunda kart sahibi ağır kusurlu bulunur ve bedelin tamamı tüketiciden istenir. Söz konusu şifrenin kartın üzerinde saklandığı ve bu bilgiye ulaşmanın zor olmadığı bilgisi nedense dikkate alınmaz.
Borç batağına saplanmayın
Yüksek kredi kartı limitlerine sahip, ancak aynı seviyede gelire sahip olmayan tüketiciler ipin ucunu kaçırmaları durumda kendilerin bir anda altından kalkamayacakları borç sarmalında bulabilirler. Bu sebeple tüketicilere, aktif olarak kullanmadıkları kredi kartlarıyla ilgili olarak otomatik limit artırımı talimatına onay vermeden önce birkaç kere daha düşünmelerini tavsiye ederiz.
çok merak ediyorum imalatcıdan iskontolu alıp satan yada özel sektörden prim usulü satış yapıp gelir elde eden bana devlet nasıl bir gelir belirleyecek çok merak ediyorum. yok böyle saçma bir mantık sorun yaşayana riskli olana frenleme yap ama benim suçum nedir. istanbuldan imalatcı arar elimde zarar eden stok malzeme var şu fiyata satıyorum der kredi kartı limitlerini kullanır o malı sarfederim iç piyasada olaya bakın devlet gelir elde eder banka kazanır firma zarar edecek mamülü satmıştır sermayesinde kar olarak gözükecektir. şimdi bu devlet benim limitimi nasıl ayarlayacak. izleyecek 1 yıl 2 yıl hiç kullanmamışım bir an olmuş 10 bin leri kullanıp ödemişim kredi kartımdan hiç bir sorunda yaşamamışım ama gelir olarak ele aldığında ben bir hiçim devlet gözünde aslında yıllarca ben ve benim gibileri devlet öyle gördü bizler sahne arkasındaki figüranlarız ve firmaların gizli kahramanlarıyız. soruyorum babacan bana nasıl bir limit belirleyeceksin %10 prim gibimi yoksa bazen stok satış %40 prim yada iskonto gibimi yapmayın böyle saçmalık lütfen bizleri senetli tefecili günlere mahkum etmeyin. böyle bir yasa ile hayatım ve faaliyet alanım daralıyor . firma arayacak stok zarar malım var sarfedermisin diyecek bense naktim yok malesef diyeceğim. olaya bakın firma zarar edecek vergiden düşecek ben kazanamayacağım devletten iş bekleyeceğim devlet dolaylı vergisinide alamamış olacak finans kurmuda kazanamamış olacak. yada tefeciye uğrayıp nakit alacağımki bundada tefeci illegal kazanacak benimse yaşam standartım düşecek devlette vergi alamayacak. gülünecek bir yasa kurunun yanında yaşta yanar derlerya atalarımız işte tam bu söze ithafen düşünülen bir çalışma. ne diyeyim şimdi bir vatandaşım ve müşteriyim sandık zamanıda seçmenim ama unutmamak lazım !!!!!!!!
sıkıldım artık genellemeci yasalardan. sorunun çözümüne yönelik hiçbirşey yapılmaz zaten bu ülkede bir şeyde sorun varsa kökten halletmek , parmak kanıyor diye kolu kesmek herzaman bir adet haline gelmiş olağan bir durum. gerçekten çok demokratik bir devletiz ne diyeyim yapın bildiğinizi bu millet böyle oldukça daha ne yasalar görür bu ülke bir zamanlar unutmuyorum nerden buldun yasasını geçirdiler meclisten bir gecede 100 milyar dolar buhar oldu bankalardan anında yurt dışı isviçre bankalarına aktı tüm paralar bu da bundan farksız olacak gibi bir gecede reel ekonomi bir anda bıçak keser gibi kısır bir döngüye girecek ve tıkanacak. çok merak ediyorum nasıl gelir belirleyip nasıl uygulayacaklar gerçekten çok merak ediyorum bakalım görelim geçmiş zamanlarda çıkan bazı yasalar gibi buda sümen altı olacak şimdiden görünen köy klavuz istemez…
herşeyden önce bankalar tüketiciye kredi kartını öğretici ve bunun hakkında tüketici bilincini ölçücü testler yada uygulamalara girmeli bilincinde olmayan bir adama kart vermemeli. limit düşecek diye geçim kaygısı çekiyorum diyene o kartın geçim kartı değil kısa vadeli kredi avantajı sağlayan bir kredi kartı olduğu öğretilmeli bu halk emanet ödünç kavramlarını öğrenip öyle kredi kartı sahibi olmalı. kredi kartını cebinde hazır tüketilebilecek geri dönüşü olmayan avanta para niteliğinde gören bunla evinin geçim kapısı sınıflamasını yapanlar yüzünden , bizler ekonomik veya sosyal avantajlarından mahrum kalıyoruz ve kalmaya devamda edeceğiz yeter artık bilenle bilmeyeni sorun yaşayanla yaşamayanı artık ayırmanın buna göre sınıflandırmanın zamanı geldide geçiyor genellemeci diktatör rejim yasaları artık bu ülkede bitmeli demokratik toplumlarda bu gibi yasalar olmaz sorunların çözümüne yönelik yasalar üretilir.
saygılarımla