Normal şartlarda makalelerimizde tüketici finansmanıyla ilgili konuların dışına çıkmıyoruz ama bazı dönemler karşılaştığımız uygulamalar istisna yapmamızı gerektiriyor. Bugün size bahsedeceğimiz bu konu da onlardan bir tanesi. Varlık yönetim şirketlerinin bankaların takipteki alacaklarını satın alıp tahsil etmeye başlamasının ardından, dolandırıcıların da icra takibi yoluyla tüketicileri dolandırmaya başladığını öğrendik ve bu konuda ziyaretçilerimizi uyarmak istedik.
İlamsız İcra takibi yoluyla dolandırıcılık nasıl yapılıyor ?
Söz konusu dolandırıcılar, ellerinde bulunan kurbanlarının kimlik bilgileriyle İcra Dairesi’ne gidiyorlar ve 18.40 TL tutarında bir başvuru harcı yatırarak kurbanlar hakkında İLAMSIZ İCRA TAKİBİ (ilamsız, yani mahkeme kararıyla kesinleşmemiş) başlatıyorlar. Borç hanesine de kendi kafalarına göre belirledikleri (muhtemelen kurbanlarının ne kadar bir mal varlığı olduklarını hesaba katarak) bir tutarı yazıyorlar. Bu tutar 1.000 lira olabilir, 250.000 lira veya daha fazlası da.
Bir süre sonra kurbanın adresine postacı geliyor ve söz konusu ÖDEME TEBLİGATINI imza karşılığı teslim ediyor.
Bundan sonrası kurbanın icra süreciyle ilgili ne kadar deneyimli olduğuna bağlı olarak değişiyor. Genelde kurban tebligatı imza karşılığı teslim alıp okuyor, gönderen kişiyle ilgili bir bilgisi olmadığı için ilk tepki olarak “Bu kim acaba ?” diyor. İcra müessesiyle ve süreciyle ilgili bir deneyimi yoksa ya da kendisine yardımcı olabilecek bir avukat tanıdığı yoksa, maliyetli olacağından avukattan görüş almak yerine konuyu yakın çevresindekilerle paylaşıyor.
Arkadaşlık Türk kültüründe çok büyük önem taşır. Maalesef bazı arkadaşlar kendilerine fikir danışan kişileri hayal kırıklığına uğratamamak niyetiyle konuyla ilgili deneyimleri olmasa da, arkadaşları için sorumluluk almaksızın öneri veya tavsiyede bulunabiliyorlar. Kurban belgeyi böyle bir arkadaşına gösteriyor ve arkadaşı da kendisine “Boş ver, yanlışlık yapmışlardır. Madem ki tanımıyorsun yırt at” gibi yanlış bir tavsiyede bulunuyor. Kurban bu tavsiyeyi dinlerse, kağıdı yırtıp atınca iş bitti zannediyor ama aslında mağduriyete sebep olan süreç yeni başlıyor!
İcraya konu olan borcu ödememek için resmi itiraz süresi 1 hafta. Bu zaman zarfında hiçbir şey yapılmazsa, tebligatı teslim alan kişi borcu kabul etmiş oluyor, haciz süreci başlıyor ve borcu ödemek gibi bir yükümlülük ortaya çıkıyor. Borç ödenmediği durumda haciz memuru kapıya dayanıyor.
Dolandırılmamak için ne yapmalıyım ?
Belgeyi teslim alır almaz borca itiraz edilmesi ve bir resmi belge alınması durumunda İŞLEM HEMEN DURUYOR.
Dolandırıcılar bu durumda “İTİRAZ İPTAL DAVASI” açmıyorlar, çünkü olayın adli sürece yansıması işlerine gelmiyor.
Bu konuda yapılacaklarla ilgili bir avukat tanıdığımızdan aldığımız görüşü sizlerle paylaşmak istiyoruz:
“İlamsız icra takibine ilişkin tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yazılı olarak itiraz etmek gerekiyor. İtirazla birlikte takip duruyor. Takibi başlatanların 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davası açmaları gerekiyor. Aksi takdirde takip düşüyor.
Ancak bu itiraz yapılmazsa icra takibi kesinleşiyor ve haciz uygulamaları hukuken mümkün hale geliyor ( Ev eşyalarının haczi, gayrimenkul haczi, araç haczi, bankadaki mevduatın haczi gibi.. ).”
İtiraz süresini kaçırdım, ne yapmalıyım ?
Avukat tanıdığımız bununla ilgili olarak da şu tavsiyede bulunuyor:
İtiraz süresinin kaçırılması halinde ise bir avukattan destek alarak söz konusu icra takibine ilişkin icra işlemleri devam ederken, tebligatı alanların borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açmaları ve mahkemenin takdir edeceği bir teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasını talep etmeleri mümkün.
Ancak mahkemeler ciddi deliller sunulmadığı sürece bu durdurma kararını vermiyor. Böyle bir durumla karşılaşıldığında davanın açılması gereği ve önemi büyük. Ayrıca aynı anda cezai yönden de gerekli müracaatların yapılması gerekiyor.”
İcra takibinden korkmayın
Alacak icra takibi, birçok insan için çok negatif bir etki yaratıyor. Bu etki nedeniyle böyle bir ithamla yüzleşmekten kaçınanların sayısı hiç de az değil. Dolandırıcılar da Türk insanının bu özelliğine güvenip böyle bir yöntem geliştirmişler. Bu nedenle tüketicilerin İLAMSIZ İCRA TAKİBİ için yasal süreç içerisinde itiraz etmesi önemli. Bu süreçleri nedenini bilmediğiniz herhangi bir icra takibinde de izleyebileceğinizi ayrıca belirtmekte fayda var. Bunun yanısıra kişilerin kimlik bilgilerini gerekli olmadığını düşündüğü yerlerle paylaşmaması da kritik bir önem taşıyor.
Bu durum sizin başınıza gelmese bile bir yakınınızın başına geleceğinden bir avukatın desteği olmadan neler yapabileceğiniz önemli. Siz ve ilgilenebileceğini düşündüğünüz yakınlarınızla bu yazımızı aşağıdaki butonlar aracılığıyla sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederiz. Toplumsal yaşantımızda hukukun ve hukuksuzluğun bilinmesinin ne kadar önemli olduğunu hepimiz yaşayarak öğrenmekteyiz. Ama sizin gibi faydalı işler yapanlar sayesinde başımıza gelmeden önlemini alabiliyoruz.
ne güzel değilmi, adamın hiç borcu yok ama bazı uyanıklar adamı borçlandırabiliyor.peki bu işi yapanlar için bir cezai müeyyide yokmu, yoksa bizmi bilmiyoruz.yani bu icra takibine itiraz ettik paçayı kurtardık aksi halde yandık peki bunu yapan şerefsize ceza yokmu
dolandırıcılıktan verilen cezalar artırılmalı mesela dilini keselim devlet yapmazsa ben seve seve yaparım
bence dolandırdıkları her krş için ceza almalı ve bu borcu mutlaka ödemeli ben dolandırdım yattım cıktım olmamalı mağdur mutlaka parasını almalı yopksa devlet karşılamalı zararını
Elde herhangi bir borç evrağı yok iken kişi kendi kafasına göre nasıl icra takibi başlatabiliyor? Bu akla mantığa uymayan açığın bir an önce kapatılması gerek.