web statistics

Kredi kartı rekabetine BDDK’dan sert darbe


8 Ekim 2013 tarihi itibariyle BDDK tarafından yayınlanan kredi kartı banka kartı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yönetmelik, bankalarda ezber bozdu.

Kredi kartı asgari ödeme tutarlarında artış var

Yeni yönetmelikle beraber gelen en önemli değişiklik asgari ödeme tutarlarındaki 5 puanlık artış. Bu yönetmelik daha tasarı olarak BBDK web sitesinde yer aldığında inceleyip sizlerle paylaşmıştık.

KKB ve TBB Risk Merkezi öne çıkıyor

Halk arasında karaliste olarak bilinen Merkez Bankası sicil kayıtları Türkiye Bankalar Birliği bünyesindeki Risk Merkezi’ne devredilmişti. Bu yeni yönetmelik, kredi kartı başvurularının hangi yöntem ve hatta hangi kurumlar kullanılarak değerlendirileceğine dair kontrollü bir çerçeve çiziyor. “Müşterini tanı ilkeleri ile 27’nci madde uyarınca kurulacak bilgi alışverişi şirketlerinden temin edilecek” diyerek KKB ve TBB Risk Merkezi gibi kurumlara değiniyor.

Sorun kredi kartı limitleriyle ilgili düzenlemelerde

bddkMevcut sistem, aktif kredi kartı bulunan tüketiciler için şu aşamada gelir beyanı gibi bir zorunluluk getirmiyor olsa da, yeni düzenlemeyle yeni kart sahibi olacaklar için geliri belgeleme şartı ve belgelenen gelir esas alınarak limite sınırlama getiriliyor.

Limit arttırım taleplerinde de gelir belgesi eklenmesi gibi zorunluluk var. Gelir beyan edilmemesi durumunda alabileceğiniz en yüksek limit 1000 TL olacak.

İlk defa kredi kartı sahibi olacak tüketicilerin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını, ikinci ve sonraki yıllar için ise dört katını aşmaması yönünde bir kısıtlama gelmiş oldu.

Belki bilmiyorsunuz; Denizbank, ING, TEB, sektöre yeni giren Odeabank gibi bankaların hedefledikleri karlılık ve büyümeye ulaşmaları için özellikle kredi kartında sayısal olarak agresif büyüme hedefleri bulunuyor. Bu bankaların hemen hepsi bu hedeflere geleneksel yöntemlerle ulaşmayı hedefliyordu. Ancak mevcut düzenleme ile bu hedeflere ulaşmaları mümkün olmayacak, zira birçok bankanın yeni kredi kartı başvurusu aldıktan sonra, başvurusu onaylanan müşterilere arzu ettikleri limiti verebilmeleri için mevcut kredi kartlarından birini iptal ettirmeye ikna etmesi gerekecek.

Örnek vermemiz gerekirse; aylık ortalama geliri 2000 TL olan Ahmet Bey’in sektöre yeni giriş yapmış olan D bankasından bir kredi kartı başvurusu var. Ahmet Bey’in A, B ve C bankalarından toplam limiti 10000 TL olan üç adet kredi kartı olduğunu varsayalım. Ahmet bey’in başvurusu onaylanmış ancak banka ona bir kredi limiti tahsis edemiyor. Çünkü sahip olduğu diğer banka kredi kartlarının toplam limiti, beyan ettiği ortalama gelirinin 4 katının üzerinde. Bu durumda Ahmet bey’in D bankasından kullanabileceği bir kredi kartı limitine sahip olabilmesi için A, B veya C bankalarından birindeki kredi kartını iptal ettirmesi gerekecek.

D bankasının Ahmet Bey’i ikna edebilmesi için ortaya başka avantajlar (kart aidatı iptali, hoş geldin puanı gibi) sunması gerekecek. Kredi kartı rekabetine hakim bankaların, oldukça aktif kart iptalini önleme ekipleri var. A Bankası da söz konusu iptali önlemek için kazanılmış müşterilerine benzer cazip teklifler sunacaktır.

Rekabet kızışacak

Özetlemek gerekirse, bir bankanın elinde başka bir bankanın kredi kartı olan müşterisini portföyüne ekleyebilmesi için kırk dereden su getirmesi, bir o kadar da takla atması gerekecek. Bu durum, bankaların kredi kartı müşterisi edinme ve muhafaza etme maliyetlerini dramatik olarak yükseltecek.

Bankaların yüksek limit tanımlanmış ve sorun yaşamadıkları müşterilerine daha fazla taviz vermeleri gerekecek, aksi halde düzenli ödeme yapanları rakip ve agresif bankalara kaptıracaklar.

Mevcut yönetmelikte revize olmazsa uzun bir süredir karşılaşmadığımız kredi kartı borç transferi kampanyalarıyla daha sık karşılaşacağız.

Bankalar için bir diğer sorun da şu; piyasada kart sayısı rekabetini hedefleyen aday bankalarda ilgili personelin sadece çok azı bu kadar agresif regülasyona rağmen kampanya geliştirme becerisine sahip. Genelde lider bankaların kampanyalarını ve ürünlerini kopyalamak suretiyle bir yerlere gelmeye çalışan bankalar özellikle zorlanacak.

Bankaların bu durumu BDDK ile tekrar görüşeceği, bir sonuç alamazsa rekabete engel oluşturuyor diyerek Rekabet Kurumu’na başvuracağı günler bizleri bekliyor.