web statistics

“Yüzde 60 Çözümü” ile Birikim Yapmak


Tasarruf yapmak için en geçerli yöntem şudur : Kazandığınızdan daha az para harcayın.

Ama bütçenizi daha planlı ve organize bir şekilde hazırlamak isterseniz, Richard Jenkins tarafından kaleme alınan oldukça popüler olan The 60% Solution, yani %60 Çözümü‘nü uygulayabilirsiniz. Richard Jenkins gelirinizin %60’ını zorunlu giderlere (ev giderleri, yiyecek, giyim, faturalar vs.), %10’unu eğlenceye, %10’unu beklenmeyen giderlere, %10’unu emekliliğe ve %10’unu da uzun vadeli birikimlere ayırmanızı öneren bir çözüm geliştirmiş.

Richard Jenkins’in bu yazısını sizler için orjinaline sadık kalarak derledik. Her ne kadar Amerika ekonomisi ile Türkiye ekonomisi arasında çok büyük farklar olsa da tasarruf yapmak için önemli ipuçları veren bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik :

Giriş

20 yıldır süren karmaşık bütçe hesaplamalarım sonucunda şu sonuca vardım : Temel harcamalarınızı kazancınızın %60’ı ile yapabilirseniz, bikirimleriniz hızlıca artacaktır.

Bütçe yapmak için bir çok yol denedim. Acaba zamanımı boşa mı harcıyorum sorusuyla öncelikle kağıt üzerinde, daha sonra çeşitli yazılımlarla hesaplar yaptım. Kendimi kontrol edebiliyorum yanılgısı hiçbir şey yapmamaktan daha iyiydi.

Bütçe hazırlarken ki temel yaklaşımım aylık harcamamı dikkatle takip etmek ve giderlerimin gelirimi asla geçmemesi için her kategorideki bütçe hedeflerimi düzenlemekti.

Faydalı mıydı ? Bazen.

Zorlayıcı mıydı ? Büyük ihtimalle evet.

20 yıl bunla uğraştıktan sonra bundan daha kolay ve etkili bir bütçe hazırlama yolu var mı diye düşünmeye başladım. Bütçe hazırlamadaki en zor kısmın ondan faydalı bir bilgi elde etmek olduğunun farkına vardım. Çok fazla detay fakat az çıkış noktası vardı. Bütün bunlara cevabım %60 Çözümü oldu, bir cent’in bile hesabını yapmadan hızlı ve kolay bir bütçe hazırlama yöntemi !

Bütçe hazırlarken ek harcamalarınızı önlemeye çalışırsınız, bu da genelde yığınla borç demektir. Birçok insanın dikkat ettiğinin aksine neye ek harcama yaptığınız önemli değildir. Akşam yemeği, eğlence, giyim kuşam hiç farketmez. Sonuçta hepsi borçtur.

Daha önceki harcamalarıma baktığımda beni zoran sokan şeyin küçük lüks harcamalarımın olmadığının farkına vardım. Bütün zararı veren tatiller, önemli tamirat ve bakımlar gibi büyük ve düzensiz giderlerdi. Ek harcamalamalarımı kısıtlamak için bunları daha iyi planlamalıydım.

Daha sonraki sırada gerçekten büyük giderler vardı : araba almak, ev için yapılan harcamalar vs. – yani 10 bin doları bulan harcamalar. Bunlar bazen yıllarca ertelenebilen harcamarlardı. Bu da teorik olarak bana bu parayı bikirtirme şansı veriyordu.

Zorunlu giderlerinizi anlamak

Bütçe yaptığım 20 yıla baktığımda eşim ve benim tasarrufta olduğumuza inandığımız birkaç yıl olduğunu gördüm, hatta şu andakinden daha az gelirimiz olduğu zamanlarda bile. Peki bu nasıl oldu ?

Cevap aylık sabit giderlerimizdeki bir düşüşteydi. Düşen faiz oranları, değişken faiz oranlı mortgage ödememizi gelirimizin %15’ine kadar düşürmüştü. Bu bize düzensiz harcamalar için ayırdığımız paraya bir miktar daha ekleme şansı vermişti.

Daha sonra daha büyük bir eve taşındık; daha büyük mortgage ödemesi, daha fazla bakım masrafı ve daha fazla vergisi olan bir eve. Mortgage ödememiz kazancımızın %20’siydi. Bu oran bir çok kişinin kabul ettiği %33’lük orandan bile daha düşüktü. Ama ner nasılsa birden yine zora girmiştik.

Daha düşük bir oranla mortgage refinansmanı yaptıktan sonra bile ay sonuna kadar nakit paramız bitiyordu. Farkettimki yıllardır süren diğer sabit giderlerimiz giderek büyümüştü. Çocuklarım büyüyünce, aylık harcamımıza muzik dersleri ve spor giysileri gibi ek giderler eklendi. Tabiki çocuklar onlara alabileceğimiz giysilerden daha hızlı büyüyorlardı.

Aylık harcamalarımızdaki bu yavaş fakat düzenli büyüme bütçemizi oldukça zora sokuyordu. Ben bu giderlere sabit değil zorunlu giderler demeyi tercih ediyorum, çünkü her ne kadar müzik dersleri sabit fiyatlı ve tamamen gerekli olmasa da eşim ve benim çocuklarımız için zorunluluk olarak gördüğümüz şeyler.

%60 Çözümü’nün ortaya çıkışı

Birkaç yıl harcama alışkanlıklarımızı inceledikten sonra kazancımızın zorunlu giderlerimizi kazancımızın %60’ının altında tutmamız gerektiğini tespit ettim.

Zorunlu giderler şu şekilde sıralanabilir :

  • Temel yiyecek ve giyecek ihtiyaçları
  • Temel ev giderleri
  • Hayır için yapılan katkılar
  • Sigorta primleri
  • Bütün faturalarımız
  • Bütün vergilerimiz

%60’ın sihirli bir oran olduğunu söylemiyorum. Bu ailem için gerçekleştirebilir bir hedef. Sizin sayınız bundan biraz daha yüksek veya düşük olabilir. Oran ne olursa olsun önemli olan başlamak.

Daha sonraki adımda kalan %40’ı önem sırasına göre %10’luk 4 dilime böldüm :

Emeklilik birikimi. Bu kalem benim emeklilik primime dayanıyor ve otomatik olarak benim maaşımdan kesiliyor.

Uzun vadeli birikimler. Yine otomatik olarak hesabımdan düşecek şekilde Microsoft hisse senetleri satın aldım. Bu parayı hisse senedi olarak değerlendirmek bozdurması zor olacağı için plansız harcama yapmamamı engelleyecekti. Acil durumlarda ise 3 gün içersinde bozdurabilicektim.

Düzensiz harcamalar için kısa vadeli birikimler Bu birikimler yine maaşımdan başka bir hesaba aktarılan bir paraydı. Bu kalemi bir yıl içersinde tatillere, tamiratlara, yeni aletlere, hediyelere diğer düzensiz, tahmin edilmesi zor giderlere harcamak üzere planladım.

Eğlencelik. Bu parayı da aylık kazancımızın %10’unu geçmeyecek şekilde gönlümüzce harcamak üzere ayırdım.

Farkedeceğiniz üzere maaşımın sadece %70’i günlük ihtiyaçlar için kullanıldı. Çünkü kalan %30’u hiç göremedik bile ve elim ve ben bu parayı hiç özlemedik.

Eşim ve ben artık giderlerimizi takip etmek zorunda değiliz çünkü elimizdeki para genelde harcamalarımıza denk durumda. Bu aslında bir çok insanın yaptığı birşey fakat onlar birikim için gerekli hazırlığı yapmıyorlar.

Buradaki anahtar zorunlu harcamalara bir sınır koymak Dilerseniz bu harcamaları kategorilendirebilirsiniz ama aslında bu gerekli değil. Aslında sadece 3 kategori ile de bütçe yapabilirsiniz : zorunlu, eğlencelik ve düzensiz harcamalar.

Şimdi bu noktada “aferin sana ama benim zorunlu harcamalarımı gelirimin %60’ının altında tutmam mümkün değil” diyebilirsiniz.

Yüzde 60’ı uygulamak

Birçok insan için zorunlu giderleri kısmaktaki zorluk aylık ödenen büyük meblağlardaki kredi kartı borcudur. Eğer mortgage harici büyük bir borcunuz varsa emeklilik ve uzun vadeli borç için ayırdığınız parayı bu borcu kapatmak için kullanmanızı öneririm. Tabiki kartınızı kullanıma kapattıktan sonra.

Faize yatırdığınız her dolar garantili ve risksiz bir para olarak borcunuzun faizine karşılık olarak size geri döner. Borcunuzu kapattığınızda, ki bu toplam gelirinizin %20’sini kullandığınız sürece uzun sürmeyecektir, bu parayı direk olarak bikime dönüştürün.

Şimdi gelelim en zor kısma : Borç ödemelerinizi hariç tutsak bile zorunlu giderlerinizi katiyen %60’ın altında tutamıyorsunuz. Eğer bu cümle sizi tarif ediyorsa demekki aşağıdaki problemlerden biriyle karşı karşıyasınız :

  • Karşılayabileceğinizden daha pahalı bir ev borcu altına girdiniz.
  • Karşılayabileceğinizden pahalı bir araba borcu altına girdiniz
  • Çocuklarınız bedelini karşılamakta güçlük çektiğiniz bir özel okulda okuyor.
  • Yaşam tarzınız ve geliriniz arasında büyük bir uçurum var.

Eğer probleminiz ilk üç maddeden biriyse, yavaş yavaş da olsa zararlarınızdan kurtulabilir, daha az hoşunuza gidecek ama daha uygun fiyatlı tercihlere yönelebilirsiniz.

Eğer probleminiz bira bütçesiyle şampanya içmekse, o zaman paranızın nereye gittiğini uzunca dikkatlice tekrar düşünmeniz gerekiyor.

Tasarruf yapmak hayatınızı sınırlayan bir şey değildir. Sadece daha akıllıcı para biriktirmenin yolunu bulmanız gerekiyor.

Bütçe yapmaktaki gerçek sır harcamalarınızı takip etmemektir, tıpkı kilo verirken kalori hesabı yapmamak gibi. Doğru yöntem finansal harcamalarınız için sürdürülebilir, harcama ve gelirinizi dengeleyen, beklenmedik giderleri karşılayabilecek bir yapı kurmaktır.

““Yüzde 60 Çözümü” ile Birikim Yapmak” üzerine 6 yorum

  1. gerçekten de zorlanmadan birikim yapılabiliyior.denemeden bilinmez deneyıp kaşılaştırma yapmalı.

  2. Tersine, bizden daha yardımsevermiş çünkü hayır için yapılan katkılar fonu ayırmış zorunlu giderler arasında.. Biz ise elimizdeki bozuklukları dilencilere verince hayır yaptığımızı,sadaka verdiğimizi düşünürüz.. Genel olarak faydalı bir makale olmuş. Detaylandırması, alt başlıkları oluşturmak, hayata geçirmek bize düşüyor. Bu yolda düşünmeye başlamak bile bir adım. Çeviri için teşekkürler.

  3. Çalışma hayatına ilk başladığım zamanlarda iş yerinde maaşlarımızı düzenli öderlerdi. Her ayın 5’inde ve 20’sinde olmak üzere , ailemle yaşadığım halde ve tüm ev harcamalarını ailem yaptığı halde maaşım yetmezdi. Sonra şimdiki eşimle tanıştık ve baktık her ikimizde elimize geleni harcıyoruz. Ve dedik bu iş böyle olmaz oturduk ve dikkatli harcamaya başladık ve ben dikkatli harcadıkça gördüm ki aslında para yönetilebilir ve yöneterek harcamak ben paraya önem vermiyorum para benim elimin kiri diyenler paranın esiri olmuş, parayı yönettikçe hem tatil yapmışım her hayır yapmışım hem ev almışım..

  4. oldukça güzel bir çeviri olmuş. emeği geçenlere teşekkürler. yatırım ve yatırım araçları ile ilgili daha detaylı makalelere yer verebilirseniz çok sevinirim.

    kolay gelsin.

Yorumlar kapalı.