Türk tüketicisi özellikle son yıllarda başta kredi kartı olmak üzeriyle tüketici finansman ürünleriyle ilgili birinci elden veya çok yakın çevrelerinden elde ettiği tecrübelerle tercihlerini daha bilinçli olarak kullanmaya başladı.
Bu dönem içerisinde yürürlüğe giren düzenleyici unsurlar içeren tüketici ve kredi kartı yasaları da bankaların tüketici finansman ürünlerindeki uygulamalarına belli standartlar getirdi. Bu yasal düzenlemeler aynı zamanda karlılık getiren bazı kalemleri de götürdü.
Kredi kartları eskisi kadar karlı değil
Özellikle tüketici finansmanı ürünleri arasında bir ödeme aracı olarak yer alan kredi kartı uygulamalarıyla ilgili yapılan yasal düzenlemeler, bankaların elde ettikleri karlara bazı sınırlamalar getirdi. Kredi kartı borç bakiyesinde bileşik faiz uygulaması, gecikme ücreti gibi çeşitli faiz ve ücret uygulamalarına getirilen sınırlamalar; hala en karlı tüketici finansmanı ürünü olan kredi kartlarının tahtını sarsmasa da bankacıların eski günleri özlemle anması için yeterli.
Daha önce bahsetmiştik, sektörün tam göbeğinde olmasak da sektöre bazılarının düşündüğünden de yakınız. Gözlemlerimiz ve aldığımız duyumlara göre bazı uluslararası danışmanlık firmaları, kredi kartı veren bankalara ve finansal kurumlara portföy karlılıklarını arttırmak yönünde danışmanlık hizmetleri sunmak için görüşmeler yapıyorlar.
Uluslararası danışmanlık firmaları, aralarında tüketici finansman ürünleri sunan şirketler de bulunan dünya üzerinde birçok kuruma karlılık ve verimlilik danışmanlık hizmeti verirler. Bu hizmetler sırasında, aynı zamanda müşterilerinin başarılı uygulamalarını kendi veribankalarına alarak bunları dünya üzerinde başka bir müşterilerine danışmanlık ücreti altında yüksek fiyatlara satma ayrıcalıklarına sahiptirler. Yani Amerika’yı baştan keşfetmeden keşfediyor gibi yapıp üzerine de bir dünya para alırlar.
“Kredi Kartı Karlılık Rehberi”
Bu uluslararası danışmanlık firmaları kredi kartı portföy karlılığını arttırmaya yönelik danışmanlık hizmetleri kapsamında kredi kartı protföyünü oluşturan mevcut müşterilerden nasıl daha fazla gelir (faiz, ücret vb.) elde edebilecekleri yönünde fikirler satıyorlar. Bu danışmanlık hizmetini sabit bir ücret karşılığında verenler olduğu kadar danışmanlık hizmeti sonrası benimsenen uygulamalardan gelir paylaşımı şeklinde ücretlendirmeyi tercih edenler de mevcut.
Bu danışmanlık firmaları tarafından getirilen önerilerden bizim rastladıklarımızın birkaçını incelediğimizde; önerilerin bazılarının yürürlükteki tüketicilerin korunmasına yönelik hazırlanmış kanun ve yönetmelikler ile çakışma ihtimalinin olduğunu gördük. Ancak maalesef çakışmadan kredi kartı kullanan tüketicilerin daha fazla ücret ve faiz ödemesine imkan verecek uygulamalar daha fazla. İşte bu uygulamalara iki örnek :
Faizsiz dönemi uzatma
Vereceğimiz ilk örnekteki uygulama tüketici açısından bakıldığında acımasız ve sinsi bir uygulama olarak gelse de aslında son derece dahice hazırlanmış. Sistem burada kurumun kredi kartı kullanan müşterilerini tanıma prensibine dayanıyor.
Kurum öncelikle kredi kartı borcunun tamamını kapatmayıp taksitlendirme olasılığı yüksek olan müşterileri belirliyor.
Daha sonra kurum sadece bu müşteriler için ekstre kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki “faizsiz dönem” olarak da tabir edilen dönemi (bu süre genellikle 10 gündür) 20 güne çıkartıyor.
Kurum, kredi kartı dönem borcunun tamamını kapatmayan müşterilere borçlarını kapatabilmeleri için ekstra bir süre verdiklerini anlatan bir kampanya lanse ediyor.
20 gün sonunda borcunun tamamını yatırmayan bu tüketiciler, normal uygulamada toplam ekstre bakiyesi için 10 gün faiz ödeyecekken 20 gün faiz ödüyor.
Kurum tarafından verilen mesajı bu şekilde algılayıp yeni kart başvurusunda bulunacak müşteriler bile çıkabilir. Kredi kartı portföyü açısından karlı olarak değerlendirilen müşteri segmentinden mevcut portföye kazanım imkanı doğar.
Banka böyle bir uygulama değişikliği yaptığı müşterilerin fonlama maliyetini üzerinde taşıyacaktır ancak müşterileri doğru tespit ettiğini kabul edersek, bu müşterilerden elde ettiği gelirlerde sadece faizsiz dönem için kazandığı faiz tutarını iki kat arttırmış olacak. Üstelik de tüketicilere “sizin yanınızdayız, size borcunuzu kapatmanız için daha fazla süre veriyoruz” mesajını vererek.
Buradan okuyucuları için iki pratik ders çıkartıyoruz: Kredi kartı dönem borcunun tamamını kapatamayacağına emin olanlar, borçlarını ödemek için son ödeme tarihine kadar beklemezlerse daha az faiz öderler.
İkinci ders ise kredi kartı ekstrelerinizi her seferinde mutlaka kontrol etmeniz. Bunu yaparken sadece işlemleri değil, hesap kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki süreleri de inceleyin veya banka tarafından bildirilen çeşitli uygulama değişikliklerini kaçırmamaya çalışın.
Ödemeler hiyerarşisi
Önerilen bir başka uygulama değişikliği ise kredi kartı dünyasında çalışanlar tarafından bilinen ödemeler hiyerarşisi ile ilgili. Ödemeler hiyerarşisi kredi kartı dönem borcunun tamamını ödemeyen tüketiciler için önem ifade eder. Ödemeler hiyerarşisi, bu müşterilerin yaptıkları ödemelerin kurum tarafından hangi sıralama ile kapatıldığı ile alakalıdır. Genellikle Türkiye’deki kredi kartları uygulamalarında borç; faiz, ücretler, nakit avans, toplam alışveriş tutarı sırasıyla kapatılırken; sözkonusu danışmanlık firmaları tarafından sıralamaya bir ara basamak eklenerek faiz, ücretler, nakit avans, ekstre dönemine ait alışveriş tutarı ve en son olarak kalan geçmiş dönem alışveriş tutarları sıralamasıyla kapatılması öneriliyor.
Bildiğimiz kadarıyla kredi kartı kanunu veya ilgili yönetmelikte borcun ne şekilde kapatılacağı bu önerilen detayda anlatılmıyor. Bankalar burada teknik altyapıları ve matematik bilgileri çerçevesinde kendi tercihlerine göre bir uygulama yapıyorlar. Hiyerarşiden yapılan değişlikle, kredi kartı dönem borcunun tamamını yatırmayan müşteriden elde edeceği gelir artacaktır. Bu ödeme hiyerarşisinin içine bir kırılım olarak taksitli alışverişlerin de eklenmesi yine başka bir alternatif olabilir.
Malesef bankalardan kredi kartları ödeme hiyerarşileri konusunda detaylı bir bilgi almak mümkün değil. Ancak bu konudaki uygulamaları merak eden tüketiciler BDDK’dan detaylı bilgi isteyebilirler. Bu konuda yeterince talep gelmesi durumunda bankaların bu ödeme hiyerarşilerini açıklamaları gerekecektir.
Tüketicinin yanında olmaya devam edeceğiz
Yazımıza başlarken de belirttiğimiz gibi, tüketici finansmanı ürünleri konusunda bilinçli tercihlere yardımcı olmak için burada bulunuyoruz. Bankaların da tüketici finansmanı uygulamalarından elde ettikleri karları ve gelirleri arttıracak uygulamalar bulmak konusunda danışmanlık almaları da gayet normal. Bu durum, Türk tüketicisine ne kadar yanlız olduğunu göstermesi açısından ilginç bir resim. TuketiciFinansman.net olarak geliştirdiğimiz içerikle ibreyi biraz olsun tüketiciler yönüne çevirebiliyorsak ne mutlu bize…