Güncelleme : Sicil affı yasası 28.01.2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu af uyarınca Merkez Bankası’ndaki sicil kaydınız müraacata gerek kalmadan silinecek ! Sicil affıyla ilgili tüm yazılarımı okumak için buraya tıklayın.
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, sicil affına ilişkin düzenlemenin tamamlandığını ve Bakanlar Kurulu’na sunulacağını söylemiş. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise bu affın pek işe yarayacağını düşünmüyor. Bundan önce Ali Coşkun zamanında çıkan sicil affının başarılı olmadığını her fırsatta dile getiriyor.
2009 yılının ilk aylarında resmi gazetede yayınlanarak yasalaşması beklenen sicil affı teoride geçmiş performansı nedeniyle kredi kayıt bürosu ve Merkez Bankası veritabanında yer alan gerçek veya tüzel kişilerin kurumsal finansman faaliyetlerinin tekrar başlatılması amacıyla, bu kayıtlara bir zaman aşımı sınırlaması getirilmesini kapsıyor. Biz konuya kendi ilgi alanımız olan tüketici finansmanı açısından baktığımızda, böyle bir sicil affının haksız rekabete neden olacağı konusunda zihnimizde bir soru işaret oluştu.
Düzenli olarak tüketici finansmanı ürünleri kullanıp herhangi bir sorun yaşamadan geri ödemelerini gerçekleştiren, bunun için dönem dönem sıkıntılara gögüs germek zorunda kalan tüketiciler, bu performanslarına bağlı olarak herhangi bir avantaja sahip değiller. Çeşitli nedenlerden dolayı tüketici finansmanı ürünleri geri ödemelerinde sorun yaşayan, idari takibe düşmüş tüketicilerle, ödemelerinde hassasiyet gösteren tüketicilerin aynı kriterlere göre değerlendirilecek olması bize pek adil gelmiyor
Öte yandan olağan veya olağanüstü koşullar nedeniyle idari takibe uğradıktan sonra borçlarını tüm maliyetleri (temerrüt, avukat vekalet ücretleri ve diğer giderler) ile kapatmış olan kişilerin, yaşamları boyunca ıslah olmaz kanun kaçağı gibi değerlendirilerek herhangi bir kurum ile kredi ilişkisine girmesine mani olmak da adil değil.
İdeal bir kredi pazarında kara liste gibi veri tabanlarında sicil affı olmaz. Buradaki performansın gelişimine bağlı olarak tüketiciler fiyatlamalarda bazı avantajlara sahip olurlar.
Kredi yaşamı boyunca düzenli performans sergileyip bu konuda hassaiyet gösteren tüketicilere faiz oranları, dosya ücreti, kefalet gibi konularda avantaj tanınırken; tüketici finansmanı ürünleri geri ödemelerinde dalgalı performans gösteren tüketicilerin geçmiş dönem performanslarının vehametine paralel olarak daha maliyetli kredi alternatifleri sunulur. Ama mükemmel bir dünyada değiliz ve ülkemizde böyle bir segment yönetimi yok.
Sicil affı gerçekten faydalı olacak mı ?
Sicil affının gerçek hayata tüketicinin düşündüğü anlamda uygulanma olasılığı oldukça sınırlı. Böyle bir affın söz konusu olduğu yasa çıksa bile, yasa koyucular bankalara kime kredi vermeleri gerektiği konusunda bir yaptırımda bulunamaz. Bu konuda devlet bankaları dışında, ilgili yasanın direktiflerini bire bir yerine getirecek bir banka olacağını düşünmüyoruz. Bu da af kapsamında hedeflenen çok daha az kişiye kredi verilecek demektir. Devlet bankaları, hükümetin direktifleri doğrultusunda hareket edeceklerı zaman da zaten geçmişte çek cezalısı olmuş, yasal veya idari takibe uğramış hatırlı mevduat müşterileri kontenjanı dolduracak ve bütün gerçek mağdurların kredi kullanabilmesi ve bu kişilerin ekonomiye kazandırılması söz konusu olmayacaktır. Uzun lafın kısası, sicil affı bizce gerçekten ihtiyacı olan tüketicilere yardım etmek için değil, yerel seçimler öncesi oy kaygısı ve popülist bir yaklaşımla hazırlanmış bir göz boyamadan ibaret.
bu aff sadece oy kaygısıyla yapılmıs bir af hic bir hukmude yok bence.kkb listeleri silinmedikce hicbir ise yaramaz.soyledıgınız gibi adaletsizlikle adalet karıstırılmamalı ama borcunu odeyen vatandasında borcunu odemek sartınya 5 yıl degil 1 yıl gibi bi sureyle bu listede kalmalı.bunun ıcın bir düzenleme yapsalar daha hayırlı olurdu bence