Zaman Gazetesi’nde hafta başında okuduğumuz “Çiftçiye kredi kartı BDDK’dan veto yedi” başlıklı haber önemli bir konuya dikkat çekiyor. Habere göre Bankacılık Üst Kurulu (BDDK) iki ay önce bankaların mazot, gübre ve tohum gibi ihtiyaçları için çiftçilere kredi kartı pazarlaması yapılması konusunu mercek altına aldı. Konuya ilişkin yapılan denetimlerde taksitle mazot ve gübre gibi ihtiyaçlarını karşılayan çiftçilerin ödemelerde faizle beraber katlanan borç sebebiyle mağdur olduğu sonucuna varıldı. İnceleme sonuçlarının ardından bir ay önce toplanan Kurul bankalara, tarım sektöründe çalışanlara yeni kredi kartı düzenlenmemesi uyarısında bulundu ve mevcut kredi kartlarının banka kartına çevrilmesini istedi.
Kredi kartının yapısı itibariyle çiftçilere verilmesinin gerçek bir faydası olduğuna dair ciddi şüphelerimiz var. Kredi kartından harcama yaparsınız ve takip eden ay içerisinde gelen ekstredeki ödemeyi tamamen yapmazsanız, kredi rayiçlerinden daha yüksek bir faiz ile karşılaşırsınız (Bkz. Kredi Kartı Kullanım Esasları).
Tarım sektöründe çalışanların eğitim seviyesinin pek de iyi olmadığı bir gerçek. Böyle bir gerçek varken, çiftçilerin kredi kartını doğru şekilde kullanmak konusunda büyük sıkıntı çekeceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Bu nedenle BDDK’nın müdahalesini Türk çiftçisinin lehine bir karar olarak görüyoruz. BDDK, bankalar arasında yaptırım sahibi otorite olarak bunu bir yasal değişiklik değil de kurul kararı olarak süratle çıkartmış olduğu için ayrıca görev tanımına tam yakışan şekilde davranmış.
Çiftçi, tarlasından yılda kaç kere yapabildiğine bağlı olarak hasadını sattıktan sonra nakit akışını sağlar. Günümüzde her ay düzenli gelire sahip ücretli kesimin bile kredi kartı kullanımında sorun yaşadığını gördükçe, bu tür ürünlerin iyi niyetle çiftçilerin ihtiyaçları göz önüne alınarak hazırlandığına inanmak daha da zorlaşıyor/strong>. Öyle olsaydı banka kartına bağlı, 3 ila 6 ay arası geri ödemesi olmayan hasat kredisi türü ihtiyaç kredileri tasarlarlar, bunları bir de tarım sigortası ile paketlerlerdi. Ancak izlenen yol ne yazıkki böyle değil…
Guzel karar. Destekliyorum.