Eylül’ün 17’sini takip eden günlerde, kredi kartı hesap kesim tarihlerini geride bıraktıkça, kredi kartı kullanan ve hesap özetinde yer alan dönem borcunun tamamını kapatmayan tüketicilerin önemli bir kısmının bu soruyu sormaya başlayacağını tahmin ediyoruz. Bütün olasılıkları düşünürsek kredi kartıyla nakit avans çekememenin birçok sebebi olabilir. Ancak böyle bir durum özellikle 17 Eylül 2011 tarihinden sonra yaşandıysa, bu büyük ihtimalle BDDK’nın kredi kartları için yaptığı yeni düzenlemelerden kaynaklanıyordur. Gelin bu düzenlemelerin kapsamını tekrar hatırlayalım.
BDDK’nın getirdiği düzenlemeyle, kredi kartlarının asgari ödeme oranlarının kart limitine bağlı olarak belirlenmesi zorunluluğu getirildi. Buna göre kredi kartı limitleri 15.000 TL’ye kadar ise, kartın asgari ödeme tutarı dönem borcunun %25’inden, 15.000 TL’den 20.000 TL’ye kadar ise dönem borcunun %30’undan, 20.000 TL ve üzeri ise dönem borcunun %40’ından az olamıyor. Bunun yanı sıra, asgari ödeme oranları yeni tahsis edilen kredi kartlarında kullanım başlangıcı tarihinden itibaren bir yıllık sürenin dolmasına kadar dönem borcunun %40’ından az olamıyor.
Karttan nakit çekimine kısıtlama
Bu yazımıza konu olan düzenlemeye göre ise bir takvim yılı içinde en fazla 3 defa dönem borcunun %50’si ve altında ödeme yapılan kredi kartlarına, dönem borcunun tamamının ödenmesine kadar nakit çekim işlemleri yasaklanıyor. Yani bırakın kredi kartı dönem borcunuzun asgarisini, senede üç defa dönem borcunun yarısından azını yatırmanız durumunda bir sonraki hesap kesim tarihinin ardından dönem borcunuzun tamamını yatırmazsanız, siz yatırana kadar kredi kartınızla ATM’den nakit çekim işlemi yapamayacaksınız.
Düzenleme 17 Aralık 2011 tarihinde yürürlüğe girmedi, 6 ay geçiş süresi verilerek yürürlük tarihi 17 Haziran 2011 olarak belirlendi. Bu düzenleme, “bir takvim yılı içerisinde 3 defa, dönem borcunun yüzde 50’sinin üzerinde ödeme yapılmaması halinde, dönem borcunun tamamının ödenmesine kadar kredi kartları nakit kullanımına kapatılır” diyor. Bir takvim yılı içinde “3 defa” sınırı getirilmiş olması, haziran ayından beri kredi kartı dönem borcunun sadece asgarisini yatırabilen kredi kartı sahipleri için Eylül ayını önemli bir hale getiriyor. Temmuz ve Ağustos aylarında sadece asgari ödeme tutarını ödemiş tüketiciler düzenlemede “bir takvim yılı içinde üç defa” kriterine tam uymuş oldukları için, eğer kredi kartlarıyla nakit avans kullanmak istiyorlarsa Eylül ayında borçlarınn tamamını kapatmaları gerekiyor.
Çözüm nedir ?
Söz konusu düzenleme nedeniyle nakit avans kullanımı, yani kredi kartından para çekme imkanı kısıtlanan kredi kartı sahiplerinin önlerinde birkaç alternatif bulunuyor.
Bu alternatiflerden birincisi “başlarım nakit avansa” deyip kredi kartlarının dönem borcunun tamamını kapatmaktansa, hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarını ödemeye devam etmek. Böyle bir tercih yapılması durumunda bu davranışın sürdürülebilirliği çok keyifli olmayacak gibi. Çünkü ilgili düzenlemeye göre en düşük kredi kartı limiti olan 5000 TL için asgari ödeme tutarı düzenlemenin yayın tarihinden 1 yıl sonra minimum %22’ye çıkartılacak. Üç sene içinde de kademeli olarak %25‘e kadar çıkarılacak. En yüksek limit segmentinde yer alan kredi kartları için ise asgari ödeme tutarı üçüncü sene sonunda %’40’a çıkarılacak.
Bir ikinci seçenek bu düzenlemeyi bir milad kabul ederek kredi kartı dönem bakiyesini taksitlendirmek yerine, bir çeşit borç transfer kredisi veya ihtiyaç kredisi kullanarak borcu kapatmak. Özellikle bu kararı alacak kart sahiplerini uyarmak istiyoruz. Böyle bir karar sonrası kredi kartlarınızı en az 4 ay kullanmayı bırakmalısınız, zira alışverişte kredi kartı kullanımı dahil bir çok eski alışkanlığı bırakmak kolay değildir ve zaman ister. Tabi bu seçenek kredi kartı dönem ödemelerinde hali hazırda bir gecikme bulunmayan veya son beş senede hakkında bir idari veya kanuni takip başlatılmamış kişiler için geçerli. Aksi taktirde borç transferi için düşündüğünüz ihtiyaç kredi başvurunuzun onay alması kolay olmayacaktır.
Hakkında kanuni takip veya bir idari takip olmasa da, kredi kartı veya kredisi ile ilgili bir gecikme olan ve bu nedenle başvurusu kabul edilmeyen tüketicilere bir alternatif de, bankaların “tefeci” olarak, kendilerinin ise “kredi kartı danışmanlık hizmeti” olarak tanımladıkları servisi sağlayan kişiler ve kurumlar. Bu kurumlar tarafından yapılan işlerin yasal altyapısı bulunmasa da, bu hizmetlerden yararlanıp fayda görmüş insanların sayısı da her geçen gün artıyor. Üstelik bu durumu engellemek için bankalar tarafından alınan önlemlere rağmen.
Üçüncü ama kesinlikle bugünkü konumu nedeniyle hiç tavsiye etmediğimiz bir seçenek ise nakit finansman ihtiyaçları için nakit avans yerine kredili mevduat hesabı (KMH) kullanımıdır. KMH için uygulanan faiz oranları makul oranların çok çok üzerinde. Ürüne ait ekstre masrafı, hesap işletim ücreti, hesap defteri işletme ücreti, hatta bazı durumlarda banka kartı basım veya yenileme ücreti gibi maliyetlerle iş astarı yüzünden pahalıya geliyor. İçinde bulunduğunuz borç sarmalının çok daha karmaşığı ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
İhtiyaç kredisinden bahsetmişken bu konuda, yani internet üzerinden başvuruda bulunabilecek ihtiyaç kredisi alternatiflerini arayanlar için enuygun.com ile yaptığımız işbirliğini bir kere daha hatırlatmaktak isteriz. Ayrıca içinde bulunduğumuz döneme ait bankalar tarafından tüketicilere sunulan ihtiyaç kredisi paketleri hakkında incelemelerimize de göz atabilirsiniz.
Bu taksit işine hiç girmemek lazım. Yada kademeli olarak borç stokunu düşürüp, kart limitini indirmek. Teoride güzel ve basit 🙂